Moda,Cilt Bakimi,Erkek ve Bayanlarda Sac Bakimi,Burc,Saglik,En Guzel Yemek,Pasta Tarifleri Ne Ararsaniz Burda

ERGENLİK SİVİLCESİNE DOĞAL ÇÖZÜMLER 06 Ekim 2009 Yazan didem Kategori Güzellik Yorum yapın ERGENLİK SİVİLCESİ NEDİR? Yağ bezlerinin gereğinden fazla yağ üretmesinden kaynaklanır. Yağ üretimi cinsel hormonlar tarafından yönetilir. Pratik Çözümler Nedir? İçine biraz boraks(bor minerali) eklenen sıcak suyla, günde iki kere yüzün yıkanması gerekir. Maydanoz Losyonu: 3 yemek kaşığı dolusu ince kıyılmış maydanoz ve 100cl 70 derecelik etil alkol, 2 hafta boyunca ağzı kapalı kavanozda bekletildikten sonra süzülür ve 300cl arı suyla çoğaltılır. Losyonla nemlendirilen bir pamukla yüz her gün temizlenir. Bal Losyonu: 100cl temiz su ısıtılır, içinde 1 yemek kaşığı çicek balı eritilir. 15cl limon suyu eklenir ve iyice çalkalanır. Her kullanımdan önce çalkalanmalıdır. Losyonla nemlendirilen pamukla yüz her gün temizlenmelidir. Limon- süt-bal Losyonu: 100cl yağsız süt, 1 yemek kaşığı çicek balı ve 1 yemek kaşığı limon suyuyla birbirine karışana kadar çalkalanır. Sıvıyla ıslatılan bir bez parçasıyla yüz, boyun ve dekolte iyice temizlenir. Bir süre etkisini gösterene kadar beklenilir, daha sonra ılık su ile yıkanılır. Yoğurt Maskesi: Yüze kalın bir tabaka olacak biçimde yoğurt sürülür. Kuruyana kadar beklenir, daha sonra yağlı sütle temizlenir. 2-3 dakika sonra yüz soğuk suyla yıkanır. Önlemler: Pek çok deri rahatsızlığı, bağırsakların iyi çalışmamasından kaynaklanır. Zaman zaman bağırsakları temizlemek yararlı olabilir. Yağlı makyaj malzemesi kullanımamalı, yüz her akşam özenle temizlenmelidir. Biyotin ( H Vitamini), deri için çok önemli bir vitamindir. Biyotin içerikli besinler, soya, ceviz, tavuk, pirinç ve buğday ürünleridir. Ama öncelikle, yumurta sarısı ve karaciğer, bu önemli maddeyi yoğun miktarda içerir. Ayrıca deriyi temizlemek için, binbirdelikotu(sarı kantaron), mayıs papatyası, adaçayı, kekik, ısırganotu, atkuyruğu ve ıhlamur çayları da kullanılabilir. Yukarıdaki tarifler Sayın Niyazi Eröztürk’ün Sağlık Doğadan Gelir adlı kitabından alınmıştır. Bu kitabı tüm üyelerimize tavsiye ediyorum

ergenlik sivilceleri için ergenlik sivilce tedavisi ergenlik sivilceleri nasıl geçer ilgili tüm bilgiler burada arkadaşlar. Ergenlik döneminin olumsuz etkilerinden biride ergenlik sivilceleri sorunlarıdır Melek'lerim. Daha önce sizlere sivilce tedavisi hakkında gerek bitkisel sivilce tedavisi yöntemleri gerek ise kozmetik sivilce maskeleri önerilerinde bulunmuş ve pürüzsüz bir cilt için sivilcelerden kurtulmak için gerekli tüm bilgileri ve uygulamaları aktarmıştık Melek'ler. Şimdi ise ergenlik sivilcesi tedavisi için çok basit bir ytöntemden bahsedeceğiz Melek'ler. Günde 3 defa yüz yıkıyarak ergenlik sivilcelerinden kurtulmak için gerekli herşeyi yapmış olacaksınız Ergenlik dönemindeki gençlerin çoğu, yüzlerini kaplayan sivilceler nedeniyle kendilerini kötü hissediyor. Prof. Dr. Büyükgebiz, gençleri uyarıyor: Kozmetik ürünler peşinde koşmayın! Sivilcenin ilacı sudur. Yüzünüzü bol bol yıkayın… Acıbadem Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi, Büyüme ve Ergenlik Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, ergenlik döneminde en fazla görülen sorunlarla ilgili sorularımızı yanıtladı: - Ergenlik sivilceleri neden ve ne şekilde oluşur? Sivilceler veya tıbbi adı ile akneler ergenlik döneminde en sık rastlanılan sorunlardandır. Bu dönemde kız ve erkekler, çevre ve yaşıtları tarafından beğenilme arzusu içindedir. Aknelerin oluşumu görünümlerini bozar ve güven kaybına yol açar. Akneler ergenlik döneminde yüz, sırt ve göğüste az veya çok sıklıkta ortaya çıkabilir ve mikrop kapmazsa yani enfekte olmazsa kendiliğinden geçer. Akneler, özellikle 20 yaşından sonra kendiliğinden geçer. Akneler kızlarda daha çok görülür. Ergenlik sivilcesinde genetik yatkınlık söz konusudur. Ailesinde şiddetli aknesi olan gençlerde daha sık gözlenir. Ergenlikte salgılanmaya başlayan seks hormonları nedeniyle, yağ bezi üretiminde artış olur. Zaten kısmen kapalı olan gözeneklerde yağın da birikmesi ile tıkaçlar oluşur. Tıkaç nedeniyle deriye açılamayan ve artmış yağ üretimi yüzünden gerilen folliküller patlayarak, deride iltihabi reaksiyonun daha da artmasına sebep olurlar. NEMLENDİRİCİ SÜRMEYİN - Ergenlik sivilceleri geçici midir? Zamanla artarlar mı? Besin maddeleri içindeki yağlı gıdaların, çikolatanın ve kuruyemişin akneyi arttırdığı söylense de, kesin kanıt yoktur. Akneyi arttıran en önemli faktör strestir çünkü stres kortizon salgılanmasını arttırır. Kızlarda adet öncesinde de akneler artmaktadır. Ergen kızların yüzde 70inde akne görülür. Kullanılan kozmetikler akneyi arttırır. Gece kremi gibi yağlı nemlendiriciler de akneyi arttırır. Doğum kontrol hapının da, akneyi arttırıcı etkileri vardır. Akneleri sıkarak temizlemek önerilmez çünkü kıl follikülü patlayabilir. Derideki iltihabi reaksiyon artar ve ciltte iz kalır. Ayrıca mikrobik olmayan sivilceler de iltihaplanabilir. Yüzü yıkamak, deri üzerindeki yağ miktarını azaltır. Deri üzerindeki yağın azalmasının temizlik hissine neden olması ve yağlı görünüşü düzeltmesi önemlidir. Aknesi olan her ergen, yüzünü kuruluğa yol açmayacak şekilde kremli sabunlar veya nötral PH temizleyiciler ile günde 2-3 kez yıkamalıdır. Bu en etkili ve en kolay sivilce ilacıdır. Aknesi olan ergenler için özel bir cilt bakımı yoktur. Kozmetik kullanımı akne sorunlarını arttırabileceğinden, aknesi olan bireylerin bu konuda daha seçici davranmaları gerekir. İltihaplanmış sivilceler uygun şekilde tedavi edilmezse, iz bırakır. Bu durumda dermatolog desteği gerekir. TİROİT BEZLERİNE DİKKAT! - Ergenlik döneminde gençlerde en sık görülen hastalıklardan biri de guatr. Bu hastalık neden bu kadar yaygın? Bu soruna gençlerde çok sık rastlıyoruz. Tiroit bezi normalden fazla büyürse ya da değişik nedenlerle aşırı çalışırsa, guatr ortaya çıkar. Bazen boyunda şişlik şeklinde gözle görülebilir. Eğer tiroit hormonları yetersizse halsizlik, yorgunluk, üşüme ve tembellik gibi belirtiler ortaya çıkar. Tiroit bezi fazla çalıştığında ise terleme, taşıkardi ve çarpıntı gibi belirtiler görülür. Özellikle okul çağındaki ve ergenlikteki kızlarda, Hashimato hastalığı denilen guatr çok sık görülür. Sebebi; vücudun tiroit bezine karşı antikor yapmasıdır. Kızlarda erkeklerden, 5-8 kat daha sık görülür. Tedavisi zor değildir. Bazen yalnız takip edilir, bazen de tiroit hormon tabletleri ağızdan verilerek guatr küçültülür. - Ergenlik döneminde gencin sırtında oluşan kambur, sonradan geçer mi? Ergenlik dönemine ilişkin bir diğer dikkat çekici husus; duruş şeklidir. Özellikle kız çocukları memelerini saklamak için, kanmbur durur. Bu duruş şekli düzeltilmezse, ileride kalıcı olur. Ergenlere kendine güven azlığını belirten bu duruşu düzeltmeleri gerektiği hatırlatılmalıdır. Gerekirse ayna karşısına geçirilerek, kambur ve dik durduğundaki pozisyonları, ergene gösterilmelidir. SERT HAVLU KULLANMAYIN - Ergenlerin saçlarındaki kepekleri geçirmek için ne yapmak gerekir? Haftada en az bir veya iki defa saçların yıkanması ve diğer günlerde de fırça ile taranarak saçların arasına giren tozlardan, kir ve ölü kıllardan arındırılması gerekmektedir. Saç kurutmak için kullanılan havlular sert olursa, saç uçları çatallanabilir. Elektrikli kurutucu aletlerin ve fön makinelerinin saça çok yakın tutulmaması gerekir. Bunların saça ve saçlı deriye zararları dokunabilir. Yanmalara neden olabilirler.

Doğu'dan gelen güzellik sırları 1 YORUMLAR Kadife gibi bir cilt, parlak gözler, gür ve canlı saçlar. Hintli kadınlar doğal güzellikleriyle dikkat çekiyorlar. Bu güzelliğin en büyük sırrı kullanmayı alışkanlık haline getirdikleri doğal bitki özleri ve yağlar. Hintli kadınların güzellik sırlarını keşfetmek istiyorsanız bu haberi mutlaka okuyun. Hintli kadınların çoğu, günlük cilt bakımlarını kendi hazırladıkları krem ya da yağlarla yapıyorlar. Belki de onların ileri yaşlara kadar pürüzsüz bir cilde sahip olmalarının altında bu sır yatıyor. Çeşitli kozmetik firmaları tarafından üretilen ve doğal bitki özlerine sahip ürünler de cildinizde doğal bir ışıltı için tercih edilebilir. Clarins, Babor, Sothys, Biotherm ve Sisley gibi kozmetik firmaları da ürünlerinde bitki özleri ve yağları kullanıyor. Sothys firması uzmanları Uzakdoğu teknikleri kullanılarak yaratılan Digi-Estetique masajının tüm Sothys bakımlarında kullnıldığını söylüyor. Hair & Sun Planet Tarabya'dan Güzellik Uzmanı Sibel Kırık, baş ve yüz masajının da cilt güzelliğinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirtiyor. Doğal ürünlerle peeling Öğütülmüş tahıllar ya da fındık ve fıstık gibi çerezler, cildinizde yumuşak bir peeling etkisi yaratıyor. Hintli kadınlar, her gün taze bakım ürünleri kullanıyorlar. Onların bakımları için ihtiyaç duydukları şey ise; bir kap dolusu cildi yatıştıran gülsuyu ve pürüzsüzleştiren tatlı bademyağı. Yüzü ılık pirinçsuyuyla yıkamak, Hintli kadınların yüzyıllardır uyguladıkları bir yöntem. Pirincin içeriğindeki magnezyum, B vitamini ve bakır gibi besleyici maddeler ısıyla birlikte suya karışıyor ve cildin ışıl ışıl parlamasını sağlıyor. Kadife yumuşaklığında bitki yağları Bitki yağları, Hintli kadınların bakımlarında kullandıkları en temel ürünler olarak yerlerini koruyor. Hafif masaj darbeleri de, mikro sirkülasyonu uyararak yağların cilde derinlemesine nüfuz etmesini sağlıyor. Hintli kadınlar, yüz maskesinde özellikle sarı susamyağını tercih ediyorlar. Bu yağ, içeriğindeki zengin doymamış yağ asitleri sayesinde cildin yumuşamasını sağlıyor ve pürüzsüzleşmesine yardımcı oluyor. Uzmanlar, cildin derinliklerine daha kolay ulaşması için susam yağının masajdan önce ısıtılmasını tavsiye ediyor. Eğer reçine ya da çiçek kokusundan hoşlanıyorsanız, içine birkaç damla yağ ekleyebilirsiniz. Bitkilerin cilt üzerindeki etkilerine gelince... Okaliptüs canlandırıyor, sandal ağacı gevşemesini sağlıyor ve ylang-ylang da onarıyor. İsterseniz, günlük masajınızı piyasada, aktarlarda satılan ve içeriğinde bitki özleri bulunan ürünlerle de yapabilirsiniz. SAÇLARINIZA BAKIM ŞÖLENİ Hintliler için gür ve koyu saçlar kadınlığın tacı. Yağ masajları ve doğal şampuanlar saçlara güç ve parıltı sağlıyor. Rahatlatan baş masajları Aromatik Hint baş masajı olarak tanımlanan campisaj, Hindistan'da binlerce yıldır uygulanan bir yöntem. Hintli kadınlar gür ve parlak saçların sırının saç derisine yağlarla masaj yapılmasında saklı olduğuna inanıyorlar. Uygulama, son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz Ayurveda felsefesinden doğmuş. Ayurveda’ya göre masajın iki önemli işlevi var; hücre ve dokunun beslenmesini sağlamak, bedeni toksinlerden arındırmak. Hintli kadınlar, saçlarını yıkadıklarında masaj yapmayı ihmal etmiyorlar. Baş bölgesine yapılan masaj kan dolaşımını hızlandırıyor ve bu sayede besleyici maddeler saç köklerine daha iyi nüfuz ediyor. Hintli kadınlar bu yağlardan sadece daha sağlıklı bir yaşam için değil, aynı zamanda daha güzel görünmek için de yararlanıyorlar. Örneğin fesleğen saç derinizin canlanmasını sağladığı gibi, saçlarınızın parlamasına da yardımcı oluyor. Siz de ışıl ışıl parıldayan saçlara sahip olmak istiyorsanız birkaç damla fesleğenyağı, ılık jojoba ve susamyağını derin bir kabın içinde karıştırın. Bir yemek kaşığı yağı saçlarınıza ve saç derinize yayın. Parmaklarınızla hafifçe masaj yaptıktan sonra saçlarınızı iyice durulayın. Mis kokulu saçlar Bir cam şişeyi suyla doldurun. İçine birkaç damla en sevdiğiniz aroma yağından damlatın. Suyu, kuru saçlarınızın üzerine dökün. Saçlarınızın mis gibi kokması için, Hindistanlı kadınların sıkça kullandıkları gül ya da lavantayağını öneriyoruz. Bademle temiz bir cilt Yumuşak bir peeling için: Derin bir kabın içinde, 2 yemek kaşığı iyice öğütülmüş bademi, birer tatlı kaşığı gülsuyu ve bademyağıyla karıştırın. Karışımı, üzerine süt ilâve ederek krem kıvamına getirin. Peelingi yüzünüze sürün ve hafif dairesel hareketlerle cildinize 1 - 2 dakika masaj yapın. Şimdi cildinizi su ya da pirinç suyuyla durulayabilirsiniz. VÜCUDUNUZA AROMALI BAKIM Hintli kadınlar, hem sağlıklarını hem de güzelliklerini korumak için banyo öncesinde aromalı masajların gücünden yararlanıyorlar. Masajla baştan aşağı sağlık Masaj, sağlıklı ve güzel bir vücut için anahtar kelime. Masajın etkisi artırmak amacıyla, tüm vücuda bolca özyağ sürülüyor. Ardından yavaş ve dairesel hareketlerle masaj yapılarak yağın tüm vücuda iyice nüfuz etmesi sağlanıyor. Hintli kadınlar, masaj sırasında baş döndüren kokusu nedeniyle çoğunlukla gülyağını tercih ediyorlar. Aroma özleriyle yapılan masaj cildin genç kalmasını sağlıyor, lenf akımını canlandırıyor ve vücutta oksijen alımını kolaylaştırıyor. KOKULARIN ARMONİSİ Hintli kadınlar, her yıl, ilkbaharda güneşin dönüşünü ve çiçeklerin tomurcuklanmasını düzenli olarak kutlamayı adet edinmişler. Baharatların, çiçeklerin ve reçinelerin kokuları bu mevsimde tüm kadınları adeta bir kumaş gibi sarıyor. Kadınlar, birbirinden çekici kokularıyla adeta baş döndürüyor! Sihirli çiçek banyosu Rahatlamaya ihtiyacınız varsa, papatya, yasemin ve sandal ağacı tam size göre. Bunun için; dörder damla yağı küvete doldurduktan sonra iyice karıştırın. Küvette dinlenirken derin nefes alarak aroma yağlarının rahatlatıcı gücünden yararlanın. Bir cam şişenin üçte birine kurutulmuş gül yapraklarını ya da tomurcuklarını doldurun. Şişeyi, jojobayağıyla doldurun. Üzerine 10 damla gülyağı damlatın. Şişenin ağzını iyice kapayın ve üç hafta boyunca sıcak bir ortamda bekletin. Şişenin doğrudan güneş ışığı almamasına özen gösterin. canlanın Işık geçiren bir cam şişenin içine 70 ml alkol dökün. Ardından 10’ar damla limon, gül ağacı ve portakalyağı ekleyin. Şişeyi iyice çalkaladıktan sonra 7 gün boyunca dinlendirin. Üzerine 39 ml su doldurun. İki hafta boyunca yeniden dinlenmeye bırakın. Hint masajıyla gevşeyin Her iki elinizin yüzük ve orta parmağını kaşlarınızın ortasına yerleştirin. Ardından sağ elinizin parmaklarıyla kaşınızın üzerinden sağ gözünüze, sol elinizle de sol gözünüze doğru masaj uygulayın. Hareketi 5 kez tekrarlayın. Sağ ve sol elinizin işaret parmaklarını burnunuzun başladığı bölgeye yerleştirin. Şimdi her iki parmağınızla, burun deliklerinizin yan bölgelerine yukarıdan aşağıya doğru masaj yapın. Hareketi 5 kez tekrarlayın. Gözlerinizi yeniden kapayın, el ayalarınızı yüzünüze yerleştirin ve kulaklarınıza doğru gerin. Hareketi üç kez tekrarlayın.

KADININ GÜZELLİK SIRRI Güzellik hemen her kültürde ve statüde kadının vazgeçilmezi… Güzellik salonları kadınlar için ikinci adres… Ancak yeterince parası ve zamanı olmayanlar için de mucizeler var. Hem de evde düşük maliyetli güzellik sırları… Cilt bakımı, saç bakımı, vücut bakımı, manikür, pedikür ya da epilasyon kadının vazgeçilmez kürleridir. İşte size evde bitkilerle yapabileceğiniz birkaç öneri… MÜKEMMEL BİR VÜCUDUN SIRRI Fırçalayın: Banyoya girmeden önce selülit yumrularını azaltmak ve kan dolaşımını hızlandırmak için cildinizi fırçalayın. Duştan zevk alın: Bir banyo yağı ile zenginleştirilmiş ılık küvette başınızı dinleyin ve cildinizi yumuşatın. Cildinizi pürüzsüzleştirin: Küvetten çıktıktan sonra dizlerinizi, ayak topuklarınızı ve dirseklerinizi ovalayın. Vücudunuzu nemlendirin: Ayak bilekleri gibi zor bölgelere nemlendirici kremle masaj yapın. Ayak bakımı önemli: Meyve asitli kreminizi ayak topuklarınızdan parmaklarınıza kadar yedirin ve daha sonra pamuklu çorap giyin. Bu uygulama hem pedikürünüzün daha kalıcı olmasına hem de ayaklarınızın yumuşamasına yardımcı olacaktır. 5 ADIMDA YÜZ BAKIMI Yüzünüzü temizleyin: Bir temizleme sütüyle cildinize uzun, yukarı doğru masaj yapın ve yüzünüzü durulayın. Kan dolaşımını harekete geçirin: Ilık suyun içine bir miktar aromaterapik esans dökün ve karıştırın. Bu karışımı bir bez yardımıyla yüzünüze sürün. Bezle yüzünüze dört-beş kez baskı yapın. Böylece sirkülasyona yardım etmiş olursunuz. Peeling yapın: Düzenli olarak uyguladığınız peeling, cildinizi aydınlatır ve uygulayacağınız tedaviyi hızlandırmak için hazırlar. Peeling ürünüyle dairesel hareketler yaparak nazik bir şekilde baskı uygulayın ve masaj yapın. Boynunuzu unutmayın. Ardından cildinizi suyla temizleyin. Cildinizi maskeyle canlandırın: Yüz temizliğinin önemli bir bölümü maskedir. Özellikle kil özlü ürünler, tıkalı gözenekleri açarak cildi aydınlatmaya yardımcı olurken, su bazlıları ise cildi nemlendirir. Yoğun bakım kremleriyle cildi sakinleştirin: Tüm bu uygulamaların ardından yağ ya da yoğun bakım kremleri cildinizi yumuşatmaya yardımcı olur. SAÇLARDA KUSURSUZ IŞILTI Doğru rengi seçin: Mükemmel bir sonuç için saç boyanız doğal saç renginizden en fazla iki ton açık olmalı. Hazırlanın: Omuzlarınızı ve banyonuzun parkelerini lekelerden korumak için eski havlularla örtün. Cildinizi koruyun: Saç diplerinize ve kulak çevrenize lekelerden korunmak için vazelin sürün. Böl ve uygula: Saçınızı çeşitli bölümlere ayırarak çalışın, böylece her şey yolunda gider. Saçınızı yukarıda ve yüzünüzden uzak tutun. Kremler: Saçınızı durulayın ve boyayla verilen cilayı uygulayın. Bu, saçınıza parlaklık katar. Boya sonrası bakım için renk koruyucu şampuan ve kremler idealdir. BRONZ GÖRÜNMENİN ANAHTARI Vücudunuzu lifleyin: Bronzlaştırıcı ürün kullanmadan lekelenmeleri önlemek için cildinizi bir fırça yardımıyla ovalayın. Kremin içeri işlemesine izin verin: Bunu yapmazsanız, nemlendiriciniz kremin etkisini hafifletecektir. Bronzlaştırıcınızı karıştırın: Ürünü derinlemesine masaj yaparak yedirin. Lekeleri durdurun: Ayaklarınız ve parmaklarınızdaki otobronzan fazlalılıkları temizlemek için ıslak bir bez kullanın. Cildinizi nemlendirin: Bronz rengi korumak için her gün nemlendirici kullanın. Cilt tipinizi tanıyor musunuz Yanlış bakımlar cilde zarar verebilir. Bu yüzden herhangi bir bakım uygulamadan önce cildinizi yeterince tanıyor olmanız önem taşır. Cilt tipinizi tespit etmenin oldukça basit bir yöntemi var. Yüzünüzü 10 kez ılık suyla yıkayın. Daha sonra yüzünüzü hafifçe kurulayın ve böyle 30 dakika kadar bekleyin. Eğer cildiniz gerginleşiyorsa, kurudur. Kızarıyorsa, hassastır. Her iki seçenek de görülmüyorsa, bir kağıt mendili yüzünüze bastırın. Yağ kalıntıları görüyorsanız o zaman yağlı bir cildiniz var demektir. Yağ lekeleri sadece alın ve burunda belirginse, bu karma bir cilde sahip olduğunuzu gösterir. Mükemmel ciltler Parıldayan bir cilt için sadece kremlerin mucizeleri yeterli değil. Vücudunuzun doğal ritmine ayak uydurmanız, onun güzel görünmesine yardımcı olacaktır. Işıltılı bir cilde sahip olmak için uzmanların tavsiyelerine uymanız yeterli. Erken uyuyun: Boşuna "güzellik uykusu" denmiyor. Eğer cildiniz günün stresinden sonra kendine gelemezse, kırışıklıklara karşı cilt bakımınıza ne kadar harcadığınızın önemini yitirdiği amansız bir savaşa girdiniz demektir. Hasarı düzeltmek için altı ila sekiz saat arasında bir zamana ihtiyacınız var. Sakin olun: Stresin yaşlanma üzerinde büyük etkisi var. Stresin en büyük düşmanlarından biri ise yoga... Günlük birkaç basit hareket bile sirkülasyonu ve oksijen alışverişini düzenler, stresi azaltır. Yo-yo diyeti yapmayın: 30’larınızda kilo verin ve yanaklarınızdan geri almayın. Çukur yanaklar yaşın göstergesidir, bu yüzden şiddetli kilo kayıplarından sakının. Çok sıcak ya da çok soğuk ortama girmeyin: Cilt ekstrem şeyleri sevmez. Soğuktan sıcak bir eve girmek ya da klimalı bir ofisten öğle güneşine çıkmak cildinizi büyük bir strese sokar. Her çevre değişiminde cildiniz kendini yeni yere adapte etmek için büyük enerji harcar. l Tatlı isteğinize hakim olun: Aşırı çikolata yemek kırışıklık tehlikesini beraberinde getirir. Şeker, kalçamıza nasıl etki ediyorsa cildimize de aynı şekilde davranır. Yüksek şeker tarafından hasara uğratılan kolajenin vücuttan atılması 15 yıl sürer, o yüzden bugün şekeri keserseniz gelecekte genç bir cildiniz olur. Cildinizi nemlendirin: Nem, cildi sulu ve dolgun tutmaya yarar. Yatak odanıza bir nemlendirici ya da geceleri radyatörünüzün üzerine ıslak bir havlu koyun. Kırışıklıkları masajla yok edin: Lenf sirkülasyonunu harekete geçirmek ve cilt saflığınızı artırmak için cildinize masaj yapın. Bitkiler, kirlenmeye karşı cildi korur: Bir NASA çalışması gösteriyor ki, 15 ev bitkisine sahip ortalama bir evde bitkiler hava kalitesini yükseltiyor. Yürüyün, koşmayın: Yüksek etkili egzersizler sadece vücut için değil, aynı zamanda cilt için de streslidir. Bu yüzden yürüyüş ve oval hareketler daha yararlıdır. Yeni yılda yeni bir hayat için öneriler Yeni yıl öncesi, yaşamının bilançosunu yapanlardan mısınız? "Yeni bir hayat, yeni bir beden lazım" mı diyorsunuz? O halde Formsante dergisinde yer alan önerilere bir göz atın, ömrünüzü uzatın! 1- Kahkaha atmaktan çekinmeyin: Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, gülmek insan ömrünü ortalama 7 yıl uzatıyor. 2- Haftada 5 kez bir avuç fındık yiyin: Öğün aralarında fındık atıştırmayı adet edinenler, yaşam sürelerine 2 yıl 9 ayı ekleyebiliyor. Bunu California’daki Loma Linda Üniversitesi araştırmacıları söylüyor. Çünkü fındıktaki antioksidan seviyesi çok yüksek... 3- Biraz cilveli olun: Yılda 150 kez seks yapmanın insan ömrüne 8 yıl eklendiği hesaplanmış. İsrailli araştırmacılar, iyi bir seks yaşamına sahip olan kadınların sağlık harcamalarının daha az olduğunu tespit etmiş. 4- Kendinize güvenin: Hayvanlar üzerinde yapılan bir deney, utangaçlığın ömrü kısaltabileceğini ortaya koydu. Alışkanlıklarından farklı, yeni bir şeyle karşılaştıklarında kendilerine güvenen farelerin, diğerlerine göre yüzde 20 daha uzun yaşadığı gözlemlenmiş. Şansınızı denemek konusunda cesur davranırsanız, daha iyi işler bulabilir ve daha mutlu bir yaşam sürebilirsiniz. 5- Dumandan uzak durun: Bristol Üniversitesi araştırmacıları, "Reddettiğiniz her sigara, 11 dakika daha fazla nefes almanızı sağlıyor" diyor. Sigarayı tamamen bırakmanın da ömrü ortalama 5 yıl uzattığı söylenenler arasında... 6- Bardağın dolu tarafını görün: ABD’nin saygın sağlık kurumlarından Mayo Clinic uzmanları, iyimserlerin genç ölme ihtimalinin, kötümserlere oranla yüzde 50 oranında azaldığını söylüyor. Bunun sebebinin de muhtemelen iyimserlerin düşük tansiyon ve stres düzeyine sahip olmaları... 7- Şekerleme yapın: Yapılan araştırmalar, öğleden sonra yapılan şekerlemenin, kalp krizi geçirme riskini yüzde 34 azalttığını ortaya koydu. Bunun bir diğer kanıtı da "siesta"sıyla ünlü İspanya’da kadınların, diğer Avrupa ülkelerindeki hemcinslerine göre 3 yıl daha uzun yaşamaları... 8- Yeni arkadaşlar edinin: Avustralya’daki Flinders Üniversitesi uzmanları, iyi arkadaşlıkların insan yaşamını 10 yıl kadar uzatabildiğini söylüyor. Sıkıcı bir sosyal hayatınız varsa, harekete geçmenin tam zamanı! 9- Mesai saatlerini azaltın: Haftada 51 saatten fazla çalışıyorsanız, bilin ki yüksek tansiyon ve dolayısıyla beyin kanaması riskiniz yüzde 25 artıyor. Bu da ömrünüzden 3 yıl çalıyor. Araştırmalar, en sağlıklısının haftada 39 saat ve bunun altında çalışmak olduğunu gösteriyor. 10- Kırlara koşun: Atina Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, kır yaşamını sevenler, kenti tercih edenlerden ortalama 8 yıl daha uzun yaşıyor. 11- Fazla kilolardan kurtulun: Uzmanlar, ideal kilonuzun üzerinde taşıdığınız her kilonun, ömrünüzden 36 gün çaldığını söylüyor. Küçümsenecek bir rakam değil! 12- Duygularınızı açığa çıkarın: Yapılan araştırmalar, Akdeniz havzasında en uzun ömürlü insanların Yunanistan’ın Simi Adası’nda yaşadığını gösteriyor. Uzmanlar bunu, Simi’dekilerin duygularını rahatlıkla ifade etmesine bağlıyor. 13- Bir iyilik yapın: Çok sevdiğiniz birine yardımcı olabilmek, sizde olumlu duygular uyandıracak. Bu da artı 5 yıl demek! 14- Tuzu azaltın: Tuzu üçte bir oranında azaltmanız, yaşamınızı 7 yıl uzatmanız anlamına geliyor. Tadından vazgeçemiyorsanız, sodyumu azaltılmış tuzları tercih edebilirsiniz.

Saçlarınızı düzenleyin Eliniz için kullandığınız, nemlendiricilerden biraz saçınıza sürerseniz uçuşan ve elektiriklenen saçlarınızı yatıştırmış olursunuz. Nemlendiriciyi banyo sırasında sürerseniz saçlarınızı kuruladıktan sonra daha parlak ve canlı olduğunu görürsünüz. Güne zinde başlamak Sabahları yorgun kalıyorsanız vücudunuzu toksinlerden arındırmak için bir bardak limonlu ılık su içebilir, cildinize de maden suyu ile masaj yaparsanız canlandırmış olursunuz. Diş sağlığı Diş etlerinizi kuvvetlendirmeniz için küçük taneli tuzları diş fırçanızın üzerine koyun. Daha sonra da diş etlerinize kadar dişlerinizi fırçalayın. Susuz ciltler için Vücudunuzda su eksikliği varsa badem özlü bakım kremleri kullanmalı ve yeşil çay içmelisiniz. Buzlu dudak kremi Eğer dudak kalemi kullanıyorsanız size önemli bir tavsiye. Kalemi kullanmadan önce buzlu bir kabın içinde bekletirseniz daha iyi sonuç alırsınız. Ellere süt banyosu Manikür yapılırken su yerine artık süt kullanılıyor. Ellerinizi en az beş dakika ılık sütün içinde dinlendirirseniz elleriniz ve özellikle tırnaklarınızın güçleneceklerini göreceksiniz. Farların kullanımı Eğer farlarınız göz kapaklarınızın üzerinde birikiyorsa kesinlikle yağ bazlı farlar kullanmayın. Yoğun renk pigmentleri içeren pudra farlardan kullanmalısınız. Hafif sedefli farlarda bu konuda çok kullanışlı. Çünkü içeriğindeki sedefli maddeler göz kapağının üzerine yapıştığı için birikme yapmaz. Mat dudaklar için Mat rujları seviyorsanız dudak kalemi kullanmalısınız. Böylece dudaklarınız parlamayacak ve çerçeveyi çok fazla taşırmadığınız sürece dudaklarınıza ayrı bir dolgunluk kazandıracaktır. Sadece dudak kalemi ile de dudaklarınıza renk verebilirsiniz. Ama burada dikkat etmeniz gereken bir nokta var; kalemi dudağınıza dik hareketlerle sürdükten sonra parmağınızla iyice dağıtmalısınız. Göz makyajı temizliği Göz makyajınızı temizlerken göz kapağı ve çevresini ovuşturmamalısınız. Bunun için kullandığınız ürünü göz kapağınıza sürdükten sonra bir parça pamukla göz pınarından dışarıya doğru hafif dairesel hareketlerle silin. Cildiniz parlıyorsa Cildinizi kurutmadan matlaştırmanız gerekir. Fondöteninizi sürmeden önce matlaştırıcı kremler kullanmalısınız. Ve günlük kremler kullanırken bunların jel olmalarına özen gösterin. Rejim yaparken göğüsleriniz sarkarsa Kadınların sıkı bir rejime girdiklerinde kilo vermekten göğüslerinin sarktığı görülür. Bu durumda proteini zengin rejimler yapmalısınız. Böylece elastin ve kolajen lifleri esnekliğini kaybetmemiş olur.

Konumuz 2012 İlkbahar-Yaz trendleri. Artık sırasıyla bu trendleri yazma vakti geldi. Hem süregelen indirimlerde bu trendlerden faydalanıp alışverişinizi ona göre yapabilir, hem gardrobunuzu düzenleyebilirsiniz. Önce renkler. Cıvıl cıvıl cici cici renkler… Bu yaz yine güneş tonlarının çok moda olacağı bariz. Turuncu flaş renk olarak göze çarpıyor, sarı tonları ve kırmızıya da tasarımcılar koleksiyonlarında bol bol yer verdiler. Sarının birçok tonunu trend olarak görüyoruz ama bu capcanlı güneş sarısı, bu olgun limon sarısı çok gözde. Zaten yazların çoğunda bu renk moda olur. yaz denilince akla güneş geldiğinden ve güneş sarı olduğundan mı bilinmez. Ama bu parlak Moschino elbiseden tutun da bu çaprazlar halinde vücudu saran Alberta Ferretti elbiseye bakın… Sizce sarıdan başka bir renkte olsalar yine bu kadar güzel ve etkileyici olabilirler miydi? İşte bu sezonun rengi diyebileceğimiz renk: Turuncu. Birçok koleksiyonda ağırlıklı olarak yer alıyor. Zaten Pantone firması da 2012 yılının rengi olarak Tangerine Tango diye bir renk seçti ki turuncunun epey koyusundan çok tatlı bir ton. Alexander McQueen’den Badgley Mischka’ya birçok koleksiyonda bu Tangerine Tango’ya yaklaşan bir turuncu tonu seçildi. Ama Elie Tahari ya da Matthew Williamson gibi daha açık, daha özde bir turuncuya yer verenlern sayısı da yok değildi. Portakalınızı nasıl alırsınız? Şöyle yeni yetişmiş, daha hafif, daha sert ve ekşi ama yine de leziz olanından mı, yoksa iyice olgunlaşmış, kolayca soyuluveren, sulu sulu olanından mı? Her olgunlukta portakalı üzerinize geçirebilirsiniz. C vitamininiz bol olsun. Portakala fazla dalıp elmayı boş vermeyin, çünkü kırmızı da çok moda. Gerçi bu ikisi de kış meyvesi ama arada yazın da bulunabilir. Emilio Pucci kırmızıyı belki de en güzel kullanan tasarımcılardan oldu. Bunu kimi zaman dantel elbiselerde kullanarak ateşli çingene rüzgârları estirdi, kimi zaman oryantal desenlere kırmızıyla renk dokunuşu kazandırdı kimi zaman çarpıcı bir kalem etek olarak, işlemeli transparan bir siyah bluzla bütünleştirdi. Ama Salvatore Ferragamo’nun bu belden büzgülü elbisesi de yazın en güzel elbiselerinden olacak, Emanuel Ungaro’nun bu bluz pantolununu da almak için insanlar sıraya girecek. Bu yaz en moda olacağı söylenen unsurlardan biri de siyah ve beyazın bütünleşmesi. Ne zaman moda olmadı ki demeyin, bu yaz özellikle göze çarpıyor. O yüzden Emporio Armani ve Chanel koleksiyonlarında bu iki renk ağırlıklı kullanıldı, Oscar de le Renta’dan Preen’e bir çok koleksiyonda bu parçalae gözümüze çarptı. Siyahla beyazı, biri siyah biri beyaz iki parçalık bir takım halinde de kullanabilirsiniz, siyaz beyaz bir elbise olarak da. Ya da beyaz üstü siyah ve vice versa desenler halinde de. Dantellerden de yararlanabilirsiniz. Ya da bu Chanel elbisede olduğu gibi ağırlıklı beyaz bir elbise de belli bir bölgeyi, mesela omuzları siyahla vurgulayarak görünüme canlılık ve espri katabilirsiniz. Tabii bu yazın en popüler renklerinden biri olacağı söylenen beyaz var sırada. Bir turuncuya bir de beyaza en çok oyu veriyorlar. Zaten geçen İstanbul Fashion Week’te de Özgür Masur’dan Hatice Gökçe’ye birçok tasarımcının beyaz ağırlıklı koleksiyonlar yaptığını görmemiş miydik? Bu yaz (da) kuğular gibi dolaşacağız. Bazen bu Valentino parçada olduğu gbi sade bir elbisede, bazen de bu Ralph Lauren parçada olduğu gibi kabarık kabarık tüylü saçaklı bir görünümle bir kuşa benzeyerek beyazı kullanacağız. Beyaz moda olursa siyah da moda olur. Siyah zaten ne zaman moda değil ki. Kimi zaman ağırlık kazanıp kimi zaman ön sırayı renklere bıraksa da siyah koleksiyonlarda hep var. Zayıf göstermesi, ne giyeceğim derdinden kurtarıcı olması gibi klişe örnekler bir yana. İnsanlar siyah giymeyi seviyorlar. Hele bu Anna Sui kıyafette olduğu gibi etrafında parlak tüllerin uçuştuğu çarpıcı bir süperstar minisiyse. Pastel hiç bu kadar gözde olmamıştı. Bu sezon Louis Vuitton ile Marc Jacobs neredeyse bütün koleksiyonunu pastel tonlarında yaparak etrafta bebek masalı atmosferi yarattı. Chanel’in koleksiyonundan parçalar, Versace’nin solgun mavi ve yeşilleri, Akris’in sarıları ve daha birçok tasarımcının koleksiyonunda ara sıra göze çarpan parçalar Louis Vuitton’a eşlik etti. Geçen yazın color block trendinin bu yaz pastel renklerde bir pastel block olarak devam edeceğini söyleyenler bile var. Pastel ne bulursanız alın. Geçen yaz olduğu gibi bu yaz da birçok koleksiyonda maviler gördüm. Ama bu turkuvaz tonu sanki daha bir ön plana çıkıyor. En büyük trendlerden biri olarak bahsedilmese bile, bir sürü koleksiyonda ara sıra belirerek bize göz kırptı bu parçalar. Aslında kırmızı kadar göze çarpan bir renk bu. Yüzlerce metre öteden farkedilebiliyor. Mesele Badgley Mischka’da etek kısmının turkuaz olması, dore üstün havasını ne kadar değiştirdi, ne kadar asil ve rafine bir şıklık verdi. Umarım turkuvaz sonraki sezonlarda en büyük trendlerden biri olur. Mavinin birçok tonunu bu yaz koleksiyonda görüyoruz, daha koyu gece mavileri de var mesela. Ama özellikle bu maviye, çok büyük bir ağırlıkta olmasa bile bazı koleksiyonlarda rastladım. Daha koyu, daha olgun bir mavi bu. Biraz da hüzünlü. Biraz zorlansa yeşilden de etkiler alacak. Koyu bir turkuvaz gibi sanki. İçinde sırlar, gizemler barındırıyor, büyüleyici bir mavi. Leylak tonlarının bu yazın ana renklerinden biri olacağı söyleniyordu ama koleksiyonda başka renkler daha büyük ağırlık kazandı. Ama leylak yok değil elbette yine var. Alexander McQueen’de olduğu gibi açık tonuyla saf haliyle de görüyoruz, Parabal Grung’da olduğu gibi koyulaşıp morlaşan leylakları da görüyoruz. Baharda her tonda leylaklar bahçeler süsleyecek, kıyafet olarak da üzerimizi süslesin. Leylakın çok geçici bir trend olduğunu düşünmüyorum zaten. Birçok sezonda bir ana trendler vardır, yer gök bu trendlerle inler, herkes bu trendleri giyer, bir de yan trendler vardır, büyük trendlerin yanında çeşni niyetine hadi bu da bulunsun gibilerinden yer alırlar. O çeşni niyetine olan trendlerin bazılarının bir sonraki sezonun büyük trendi olduğunu görürüz. Umarım leylak da öyle olur. Bunu çok isterim.

2012 Saç Renkleri Hangileridir? Ara 9, 2011 2012 Saç Renkleri Hangileridir? by admin · 10 yorumlar Saç renginizi değiştirmek istiyorsanız doğru yere geldiniz. 2012 saç renkleri trendlerine hep beraber bir göz atalım isterseniz. Buradan da 2012 saç modelleri tasarımlarına göz atabilirsiniz. Parlak Tonlar; Bu yıl parlak saçlara müthiş derece de eğilim vardır.Kate Bosworth, Avril Lavigne, Carrie Underwood gibi ünlüler bu yıl oldukça bu tonları taşıdılar. Bunların dışında gölge ve balyaj teknikleri oldukça kullanılmıştır. Fransada ombre denilen bir teknik geliştirilmiştir. Bu gölgenin ışığını mükemmel derece de kullanılmasıdır. Hemen aşağıda bu örnekleri göreceksiniz. Bu stillerde saçların üst kısımları ile alt kısımlarına inerken saç renkleri tonunun bir kaç ton açmasıdır. Kısacası saç uçlarına verilen ışık daha fazladır. 2012 Ombre Stili Saç Renkleri den örnekler Sarı Tonları; Bu yıl sarışın ile esmer arasında olan cilt rengine doğal gölgeler modadır. Gölgeler Kendi saç renginizin bir kaç ton koyu tonlarıdır. Sarı saç renkleri yıllardır popülerliğini korumaktadır. Buna en iyi örnek Gisele Bundchen verilebilir. Sarışın esmer arasında bir ten rengine sahiptir. Çok doğal yaratılmış olan gölgeler göz kamaştırıcı bir görünüm yakalamasına neden olmaktadır. Bu tarz gölgeler için önce saçı hafifletmek gerekir. Yani hacimli bakımlı bir saça koyu saç boyası ile derinlik kazandırılır daha sonra ışıklandırma uygulaması yapılmaktadır. En çok kullanılan diğer sarı tonu ise Platin Saç Renkleridir. Popüler olmasına rağmen yüksek bakım gerektiren ve her cilt rengine ve tipine uygun olmadığını da düşünürsek herkes için uygun değildir. Bu yüzden çok sık göremeyebiliriz. Platin tonları için açık bir ten rengine sahip olmanız kaçınılmazdır. Kahve Tonları; En çok kullanılan saç boyası dır. Aşırı bir makyaj gerektirmediği gibi saç bakımı daha kolaydır. Saçlardaki hacimsiz, kırık ve mat görünümleri kamufle etmede oldukça başarılıdır. Kahve tonları için mükemmel gölgeler, röfleler bulunmaktadır. Bunlarla ilgili örnekleri aşağıda bulabileceksiniz. Kızıl Tonlar; Şüphesiz en sıcak saç rengi tonudur. Eğer sıcak bir cilt rengine sahip iseniz ( pembe, beyaz vb. ) ten renginiz ile mükemmel bütünleşen bir tondur. Her geçen gün farklı tonlarıda yaratılmaktadır. En popüler olanları kahve kızıl, çikolata kızıl, bakır kızıl, karamel kızıl tonlarıdır. Kızıl saçların gölge tonlarıda oldukça tutulan ve kullanılan uygulamalardandır. İlerleyen günlerde ten renginize göre saç rengi seçimi hakkında bir makalemiz olacaktır. Bizi takip ettiğiniz takdirde bunlarla ilgili bilgilere yer vereceğiz.

2012 Makyaj Modelleri Bayanlar İçin Özel 2012 Makyaj Modelleri Bayanlar İçin Özel Evet yine güzel bir döneme giriyoruz yeni yıl kapıda sayılır 2012 yılına sayılı günler kala eksiklerinizi yavaş yavaş tamamlamak üzere olmalısınız sevgili bayanlar Kıyafet, saç, hazırlıklar tamam! Peki ya makyaj? Ne düşündünüz o gece için?Biz size o geceye özel makyaj önerileri sunuyoruz Makyaj konusunda kararsızsanız, sezon trendlerinden hazırladığımız yılbaşı makyaj önerilerine bakın. Kırmızı Yılbaşının rengi kırmızı olmadan olur mu? Olmaz! Hem bu sene kırmızı moda trendlerinde de üst sıralarda yerini aldı. Makyajda da bir o kadar popüler. Kırmızı ve tonları, yılbaşı makyajı için çok ideal. Özellikle siyah ve lacivert giyinmişseniz, dudaklarınızı ve tırnaklarınızı patlak kırmızı ile renklendirin. Koyu renk kıyafetlerde kırmızı daha güzel görünür. Gözlerinizi çok fazla koyultmayın bu renk ruj kullandığınızda. Dudaklar tamamıyle ön planda olsun… Seksi, değil mi? Chanel’in bu sezon makyajında kırmızının ayrı bir yeri var. Aklınızda olsun Koyu mor Dolce Gabbana’nın Evocative Beauty makyaj koleksiyonunda yer alan koyu mor ruj, şu anda trendlerin başını çekiyor. Morun makyajda öne çıktığı bu sezonda özellikle koyu mor ojeler ve rujlar çok popüler. Koyu mor ruj, açık tenli ve sarı saçlılara çok yakışıyor. Gece makyajının rengi olan moru, pudra rengi kıyafetlerle tamamlayabilirsiniz. Bu renk ruj kullandığınız zaman fazla aksesuara da ihtiyacınız olmaz. Çünkü mücevherin de rengi olan mor, bütün aksesuarları gölgesinde bırakacak kadar iddialı… Metalik Metalik renklerle oynamak cesaret gerektirir. Gündüz için uygun olmayan bu tonlar yılbaşı gibi özel geceler için biçilmiş kaftandır. Renkleri karıştırmaktan korkmayın. Dilediğiniz metalik tonları biraraya getirin ve göz makyajında kullanın. Hatta sınırların dışına çıkın ve şakaklarınıza kadar renkleri taşırın. Metalik makyaj yaptığınız zaman florasan tonlarda kıyafetlerden uzak durun. YSL’nin koleksiyonu metalik makyaj için bir cennet adeta… Dumanlı Buğulu bakışlar her zaman seksidir. Gece makyajının en çok kullanılan tonları koyu kahve, siyah ve gridir. Bu üçünün karışımı ortaya iddialı bir göz makyajı çıkarır. Yılbaşı gecesi bu tonları kullanacaksanız, siyah eyeliner ve siyah kalem ile gözlerinizi önce çerçeveleyin. Sonra kahve ve siyah far ile gölge oyunları yapın. Dudaklarınız ve teniniz “nude” olsun. Dore Dore gibi ışıltılı renkler özel geceler için birebirdir. Lüksün ve ihtişamın rengi dore, yılbaşı gecesi makyajının da olmazsa olmazıdır. Yılbaşı gecesi yıldızlar kadar parlak olmayacaksınız da ne zaman olacaksınız? Fakat dore makyaj da şuna dikkat etmelisiniz; allığınız, farınız ve rujunuz hepsi birden parlak olmasın. Işıltıyı ya gözlere ya elmacık kemiklerinize verin. Özellikle esmerler dore makyajı mutlaka denemeliler. Dore makyaj için Dior ve YSL’nin sezon koleksiyonlarına bakmanızı tavsiye ederiz. Derin mavi Kumralsanız ve bordo veya gri tonlarında bir kıyafet giyecekseniz, bu tonlarda makyaj yapmalısınız. Rujunuz açık renk olmalı, makyajın tüm rengi gözlerde toplanmalı. Estee Lauder’ın mavi ağırlıklı yeni sezon makyajı, derinlik sarhoşluğuna yeni bir anlam katıyor. Açık maviden laciverte kadar mavinin tüm tonlarını bu koleksiyonda görmek mümkün.

2012 İlkbahar yaz trendleri 11 Mart 2012GenelCevapla Maksi Elbise: Uzun elbiseler ve cesur kadınlar için şeffaf giysiler bu yıl çok trend. Dantel Giysiler: Bu yıl annelerimiz biraz fazla çalışacak gibi danteller geri döndü. Tığ işi Makrome: 70’lilerin modası tığ işleri bu yıl bizimle olacak. Püsküller: Zenginliğin göstergesi püskülleri heryerde göreceğiz. Yüksek bel pantalonlar: Düşük bel pantolonların yerini tamamiyle yüksel belş pantolonlar almasada sıklıkla karşımıza çıkacaklar. Geniş Paça Pantolonlar: Geniş paça pantolonlar dar kesim pantolonlar kadar olmasada bu yıl göz önünde olacak. Kapri Pantolonlar: Geçmiş yıllardaki kapri modası yine bu yıl revaçta. Kuyruklu etekler: Önü kısa arkası uzun kuyruklu elbise ve etekler bu yıl moda. Çizgiler: Bu yılın en baskın trendi evet çizgiler her yerde denizci modasını göreceksiniz. Tulumlar: Geçen yıllarda olduğu gibi tulum bu yılda revaçta. Aksesuarlar: Kedi gözlükleri: 50 ve 60 lıların trendi kedi gözlükleri bu yıl bizlerle. Kemer Çantalar: Kolunda çanta taşımaya üşenenler varsa eğer, kemer şeklindeki bele takılan çantalar hem güvenli hemde zahmetsiz olacak. Ayakkabı: Takunyalar: Tahta terlikler geçen yıl olduğu gibi bu yılda trend olamayı sürdürüyor. Kısa topuklar: Minik topuklu ayakkabılarla hem rahat hemde trendy olabilirsiniz.

Turkler 2011 Yilinda en Cok Neleri Kimleri Arastirdi

Google, yükselen aramalar listesi Zeitgeist'ın verilerine göre Türkiye 2011'de en çok muhteşem yüzyıl dizisini aradı.Bu diziyle ilgili spekülasyonların yoğun olması aramalara da yansıdı.
Google, yükselen aramalar listesi Zeitgeist'ın Türkiye 2011 sonuçlarını açıkladı. Muhteşem Yüzyıl, en çok arananlar arasında ilk sırada yer aldı. 
Google Zeitgeist’da, yılın en hızlı yükselen 10 sorgusuyla birlikte 2011'in ruhunu yakalayabilmek amacıyla milyarlarca Google araması incelendi. Google tarafından her yıl, yıl içinde aramalardayükselen trendlerin açıklandığı Zeitgeist , bu yıl da 2011 yılının en önemli olayları ve en son trendlerini gözler önüne serdi. 
Google’ın farklı kategorilerde belirlediği yükselen arama trendleri listesinde bu yıl yerli televizyondizileri ön plana çıkıyor. En hızlı yükselen aramalar listesinde geçen yıldan bu yana en çokkonuşulan yapımlar arasında yer alan ve 4 Ocak 2012 tarihinden itibaren Star TV'de gösterilmeye başlayacak olan ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi ilk sıraya oturdu. Listenin ikinci sırasında e-devletuygulaması yer alırken, üçüncü sıraya ise yine bir başka Türk dizisi olan ‘Adını Feriha Koydum’ yerleşti. 
En hızlı yükselen aramalar listesi şöyle: Muhteşem Yüzyıl 

e-Devlet 

Adını Feriha Koydum 

Trendyol 

Aşk Tesadüfleri Sever 

Acunn 

Wolfteam 

İncir Reçeli 

Defne Joy Foster 

Aref 

Google Zeitgeist’in aramalarda en hızlı yükselen kişi kategorisinde ani ölümüyle büyük üzüntü yaratan Defne Joy Foster ilk sırada yer aldı. Katıldığı yetenek yarışmasında ünlenen illüzyonist Aref ikinciliğe yerleşirken, trafik kazasında hayatını kaybederek hayranlarını üzen Türk Halk Müziği Sanatçısı Kıvırcık Ali listenin üçüncü sırasında yer aldı. 
En hızlı yükselen kişiler: Defne Joy Foster 

Aref 

Kıvırcık Ali 

Ebru Gündeş 

Selena Gomez 

Mustafa Ceceli 

İbrahim Tatlıses 

Ayşe Özyılmazel 

Sıla 

Cem Yılmaz 

Google Zeitgeist 2011 yılı sonu aramalarda yükselen haber kategorisinde, liste başını


Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor, Bursaspor tuttu. Türkiye yıl boyunca Google’da Milli Piyango ve deprem haberlerini aradı. 
En hızlı yükselen haberler: Fenerbahçe 

Beşiktaş 

Galatasaray 

Trabzonspor 

Bursaspor 

Milli Piyango Sonuçları 

Deprem 

ÖSYM 

Ehliyet sınav sonuçları 

Dünya Kupası

2011 Yilinda En hızlı yükselen diziler:


DİZİLER İNTERNETTE DE TAKİP EDİLDİ 
Türkiye’nin dizi merakı internette de sürdü. Google Zeitgeist sonuçlarına göre 2011 yılında en hızlı yükselen dizi sıralamasında ilk sıraya ‘Muhteşem Yüzyıl’ yerleşti. ‘Umutsuz Ev Kadınları ve ‘Kızım Nerede’ dizileri ise listenin ikinci ve üçüncü sırasında yer aldı.  *

Muhteşem Yüzyıl 

Umutsuz Ev Kadınları 

Kızım Nerede 

Lale Devri 

Akasya Durağı 

Behzat Ç. 

Fatmagül’ün Suçu Ne? 

Kurtlar Vadisi 

Sihirli Annem 

Doktorlar 

2011 Yilinda En hızlı yükselen filmler:


TÜRK FİLMİ LİDER 

2011 yılının en hızlı yükselen filmi ise birçok yabancı sinema filmini geride bırakarak liste başına yerleşen ‘Aşk Tesadüfleri Sever’ oldu. İkinci sırada Arabalar 2, üçüncü sırada ise Son Durak 5 filmleri yer aldı. 

Aşk Tesadüfleri Sever 

Arabalar 2 

Son Durak 5 

Karayip Korsanları 5 

Şirinler 

Buz Devri 4 

Alacakaranlık 4 

Çığlık 4 

Eyvah Eyvah 2 

Siyah Kuğu 

2011 En hızlı yükselen şarkı:


Google Zeitgeist’in ‘En hızlı yükselen 10 şarkısı’ listesinde Türkçe pop şarkıları ağırlığını hissettirdi. Bengü ‘Aşkım’ şarkısıyla liste başı olurken, ‘Hoşçakal’ şarkısı ile Şebnem Ferah ikinci sırada yer aldı. Listenin üçüncü sırasına ise Sanane şarkısı ile İsmail YK yerleşti. 

Bengü - Aşkım 

Şebnem Ferah - Hoşça kal 

İsmail YK - Sanane 

Sibel Can - Hançer 

Serdar Ortaç - Elimle 

Duman - Helal Olsun 

Gülşen - Sözde Ayrılık 

Hakan Peker - Karamela 

Grup 84 - Söyle 

Hande Yener - Atma 

En hızlı yükselen tatil noktaları:


Google Zeitgeist’in 2011 sonuçlarına göre; en hızlı yükselen tatil noktaları arasında ada ülkeleri başı çekti. Balayı adası diye bilinen Phuket, 2011 yılının en hızlı yükselen tatil noktası olurken, Barbados, Hawai, Singapur ve Küba gibi ada ülkeleri de listeye girdi.

Phuket Adası 

Barbados 

Disneyland Paris 

New York 

Las Vegas 

Hawai 

Panama 

Singapur 

Küba 

Cancun 

DÜNYADA ARAMALAR



Dünyadaki aramalarda 'nefret edilmesi en çok sevilen' şarkıcı Rebecca Black’i, Adele ve ardından trafik kazasında hayatını kaybeden Jackass filmlerinden tanınan Ryun Dunn takip ediyor. Sosyal ağ siteleri ve piyasaya çıkmaları sabırsızlıkla beklenen Battlefield 3 oyunu ve iPhone 5 onları takip etti. 

Tüm dünyada en hızlı yükselen aramalar







Rebecca Black 

Google+ 

Ryan Dunn 

Casey Anthony 

Battlefield 3 

iPhone 5 

Adele 

TEPCO 

Steve Jobs 

iPad 2

Menepoz Nedir?Belirtileri Ve Tedavileri Nelerdir


Yumurtalıkların daha az kadınlık hormonu üretmeye başlayan her kadın belli bir yaşa geldiğinde menopozu yaşar. Ancak gelişen tıp veteknoloji, bu dönemin hissedilmeden atlatılmasını, hatta olumlu yönlerinin kadınlartarafından yaşanmasını mümkün hale getirmiştir. Tabii bu ancak düzenli doktor kontrol ve tedavileri ile mümkündür. Doğal olarak azalmaya başlayan hormonları kısmen yerine koymayı hedefleyen hormon replasman tedavisi, bu dönemde olabilecek riskleri en aza indirebilmekte, yaşam kalitesini arttırmaktadır. Ancak bunun için rutin doktor kontrolleri gereklidir.

Menopoz Belirtileri 

1. Sıcak basması ve terlemeler. Bu en çok görülen ve en tipik menopoz belirtisidir.

2. Depresyon, uykusuzluk, sinirlilik ve yorgunluk. Bu şikayetler menopoz dönemlerine yakın hissedilmeye başlandığında altında psikolojik nedenler aramadan önce menopoz üzerinde durulmalıdır.

3. Kilo alma bir menopoz belirtisi değildir ve genellikle menopozdan çok önce başlar.

4. Adet düzeninde değişiklikler. Adetlerde gecikmeler, az ya da fazla miktarda veya uzamış adet dönemleri.


Tedavi: 

Menopozun tek bir “tedavi”si yoktur. Aslında yapılmaya çalışılan bu hormonal değişimin vücutta çeşitli sistemlerde yaptığı istenmeyen değişiklikleri önlemek ve hayat kalitesini yüksek tutmaktır. Bu amaçla cinsel hayatı, günlük aktiviteyi, kemik yapısını, kalp-damar sistemini ve ruh halini yerine göre beraber veya ayrı ayrı o kişi için göz önüne almak, değerlendirmek ve uygun tedaviyi vermek gerekir. Bundan da anlaşılacağı gibi herkese uyan “tek tip” bir menopoz “tedavi”si olamaz. Her ilacın bir yan etkisi vardır. Özellikle hormonlar uzman kontrolünde olmadan kesinlikle devam edilmemesi gereken ilaçlardır.

Menopozal yaş grubu bayanların yaş riski ile oluşma ihtimali artan başlıca kanser türleri menopoz takibi yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından taranması ve gerekli tetkiklerin yapılması gerekir.

Bu amaçlarla , kadın hastalıkları ve doğum bölümü dışında da bu yaşlardaki kadınların gerek menopoz gerekse yaşın getirisi olan bir takım hastalıkları taramak ve erken teşhis etmek amacıyla yaş kategorilerine uygun bir menopoz tarama ve takip programı oluşturulmalıdır.


Menopozu Daha Rahat Atlatmanın Yolları: 

1. Hemen başlayın ve ömür boyu spor yapın (kemiklerin erimesi önlenir, tansiyon yükselmeleri önlenir, kalp ve damarlar korunur, selülit önlenir, ruhsal durumunuz “genç” kalır).

2. Sigara içmeyin.

3. Güneşe çıkın (güneş kemikleri güçlendirir).

4. Her gün kalsiyum alın. Gerekirse çinko takviyesi yapın.

5. Yeşil renkli sebzeleri sofranızdan eksik etmeyin. Örneğin bol bol roka yiyin. Roka, dereotu, ıspanak, brokoli çok yararlı ve sağlıklı besinlerdir.

6. Menopoza girdikten sonra değil, öncesinde bol bol süt ürünü tüketmek önemli. Bunun için her gün yoğurt yiyin.

7. Beyaz unlu gıdalardan ve şekerden uzak durun.

8. Menopoz döneminde kilo alabilirsiniz. Kilo vermek için aç kalmayın. Günde üç öğününüzü yiyip, ara öğünlerde de meyve ve tok tutucu hafif şeyler tüketin.

9. Bol su için ama oda sıcaklığında ılık su olmalı. 

Kadinlarda Rahim Iltihabi,Kanseri,Yumurtalik kisti Menepoz


KADINLARDA, RAHİM İLTİHABI – MİYOM – RAHİM KANSERİ
YUMURTALIK KİSTİ - REGL BOZUKLUKLARI – KISIRLIK
A – KADIN CİNSEL VE ÜREME ORGANLARI 
Yumurtalıklar 
Yumurtalıklar kadınlarda sağlı sollu 2 adet olup, onların cinsel bezeleridir. Bu yumurtalıklar karnın alt tarafında kasıklara yakın yerdedirler. 
Yumurtalıklar, erkeklerin husyeleri gibi olup, hayli karışık görevleri vardır, bunların en önemlisi: 
-         Yumurta meydana getirmek,
 -
         Yumurtalık hormonlarını salgılamak. 
Yumurtalıklar birer badem iriliğinde ve beyaz renktedirler. 
Yumurta 
Erkeklerin sperması gibi kadınların da yumurtaları vasıtasıyla yumurta meydana getirirler.
Kadınlarda her 28 günde 1 yumurta meydana gelir.
Yumurta Kanaları 
Yumurtanın rahime kadar ulaşmasını sağlayan 10 cm kadar boyda borulardır. İç kısımları gözle görülemeyecek kadar dardır fakat bu borular içinde yumurta ve erkek tohumları gezinebilirler ve birbirini bulurlar. 
Yumurta kanaları yumurtayı içine almak için baş tarafı huni gibidir ve bu huninin baş tarafındaki çıkıntılar yumurtlama zamanı, yumurtaya doğru uzanarak çıkan yumurtanın içlerine düşmesini sağlar. 
Döl Yatağı (Vajina) 
Erkekle cinsel temas sırasında erkeğin kamışı bu kısma girer ve spermasını buraya boşaltır, onun için bu kısma DÖL YATAĞI denir.
-
         Cinsel temasta zevk almayı sağlar,
-
         Erkek spermasını toplar. 
Rahim 
Bu organ döllenmiş yumurtanın tutulup bebeği meydana getirmesine yarar. Rahim karnın alt tarafında kalın barsak ile mesane arasında arasın da sıkışmış incir büyüklüğünde bir organdır. Rahim üst taraflarına yumurta kanalarına alt tarafında da döl yatağı ile irtibatlıdır. 
RAHİM VE HORMONLARLA İLİŞKİSİ 
 Rahim iki regl arasındaki 28 günde yan kasları değişiklik gösterir. Her ay, gelecek yumurtanın döllenip orada tutunup gelişeceği ümidile, follikülin hormonu etkisiyle rahim kasları kalınlaşır, kan damarları şişer, böylece rahim içi hayli şişkinleşir. 
Bu kalınlaşma ve damarların şişmesi regl bitiminden yumurtanın yumurta kanalına düştüğü güne kadar oluşur (1 – 14 üncü gün). 14 üncü günden sonra follikülin hormonu yanında Sarı Cismin vermeye başladığı PROGESTRON hormonu da rahime etki etmeye başlar ve rahim kenarları iyice şişer, bol kan ve gıda maddesi gelmeye başlar. 
Gelen yumurta döllenmiş olurda rahime tutunursa 27 inci güne doğru Sarı Cisim erir hormon miktarı azalır rahime gelen gıda ve kana ihtiyaç kalmaz ve rahimin şiş yüzeyinde damar patlaması olarak Regl kanamsı olur. O zamana kadar o kısma gelmiş gıda maddelerini regl kanı süpürüp dışarı atar. 
AYLIK (İki Regl Arası) GELİŞME 
Hanımlar bluğ çağına girmelerinden itibaren normal olarak 28 günde bir regl olurlar. Bu 28 gün zarfında bir defa yumurtlarlar bu yumurta döllenmezse 28 gün regl kanaması olur ve bu olaylar MENOPOZ (Kesilme) yaşına kadar sürer gider. 
Aylık yani bu 28 günlük gelişme (devir) iki kısma ayrılır: 
1’inci kısım: Regl’in olduğu ilk günden 14’üncü güne kadar yani yumurtanın olgunlaşıp yumurta kanalına düşene kadar ki zamandır. 
2’inci kısım: yumurtlamadan yeni regl’in görüldüğü ilk güne kadarki ikinci 14 gündür. 
Pek çok kadında bu normalde 28 günlük olan süre tam olmaz bazılarında 28 günden fazla bazılarında 28 günden kısa sürer. 
Bu süre değişikliği yukarıdaki iki kısımdan  1 incisinde olur yani regl gününden yumurtlama gününe kadar  olan süre uzar veya kısalır. 
Yumurta döllenmezse 28’inci günü, rahimde kanama olur ve bu kan regl kanı olarak dışarı akar gider. 
B – CİNSEL ORGANDAKİ HASTALIKLAR ve BOZUKLUKLAR 
1)      UD YERİ KAŞINTISI 
Genç kızları ve evli kadınları en çok rahatsız eden şeylerden biri ud yeri kaşıntısıdır. 
Ud yeri kaşınması denilince: 
-         Vulva yani dış cinsel organ kaşınması, veya
-         Vajina (döl yatağı) kaşınması anlaşılır. Bu her iki kaşıntıyı çeşitli nedenler yapar. 
Kaşıntıları gidermek için, kaşımak o an için rahatlatır gibi olur ama arkasından kaşıntı daha fenalaşır şiddetlenir ve dayanılmaz hale gelir. Bu nedenler kaşımadan ziyade rahatsızlığı kökünden giderme çareleri aranmalıdır. 
Bazen kaşıntı yanma ile birlikte olur. Genellikle kaşıntı geceleri olur ve hastayı uyutmayarak sinir sisteminin bozulmasına neden olur. 
Kaşınma:           
-         Beslenme hatalarından,
-         Şeker hastalığından,
-         Çeşitli mikroplardan,
-         Bazı parazitlerden,
-         Beyaz akıntıdan olabilir.

2)      BEYAZ AKINTI 
Genç kızlar bluğ çağına girerken, yumurta akı şeklindeki rahim ağzı salgısı dışarı akar bu tabiidir. Daha sonra regl’e 2 – 3 gün kala veya regl’den 2 – 3 gün sonra yine bu akıntı olabilir. 
Ayrıca Kansız, zayıf, hazımsızlık çeken, s,n,rleri bozuk kız ve kadınlarda da beyaz akıntı olabilir. 
Bazen (ud yeri kaşıntısı) yapan etmenlerden de beyaz akıntı olur. Her neden olursa olsun beyaz akıntı vaktinde tedavi edilmezse zamanla ilerler ve akıntı yeşil-sarı, pis kokulu bir hal alır. Kilotu kirletir ve ud yerinde kaşıntıya sebep olur. 
Giderilmesi 
·        Belirli bir sebebi varsa önce o giderilir.
·        Hastalık geceye kadar mümkün mertebe ayakta az durmalı ve uzun yürüyüşlerle yorulmamalıdır. Sadece günün güneşli saatlerinde açık havada yorulmadan kısa yürüyüşler faydalıdır.
·        Diet. 
Beslenmenin beyaz akıntıda önemi büyüktür. 
** Bol iyotlu ve demirli gıdalar yemelidir.
** Sık sık madensuyu içilmelidir.
** Yasak olan şeyler : alkol, sigara, pastırma, sucuk, kaşar, tulum peynirleri. Akıntı süresince cinsel temas olmamalı. Bedenen fazla yorulmamalıdır. 
3) VAJİNA İLTİHABI 
Trichomonas paraziti, çeşitli bakteriler Monilia albicans mantarı gibi etmenler vajinada iltihaplanmaya neden olurlar.
Vajinadan akıntı olur. Doktor iç kısma bakınca vajinanın iç yüzeyinde yer yer kabarıklar ve kızarmalar olduğunu görür. 
4) RAHİM URU (Fibrom) = Miyom
Rahimde meydana gelen ve pek çok kadında görülen Ur’a Rahim Uru Miyom veya Fibrom denir. Bu urlar başlangıçta fazla acı ve ağrı yapmaz ve zararsızdır ancak tedavi edilmezlerse çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. 
Önceleri fındık iriliğinde olan ur zamanla büyür, elma, portakal hatta 10 – 15 kg. ağırlıkta lahana gibi olabilirler. 
Rahim uru daha çok çocuksu kadınlarda ve her yaştaki kadınlarda olursa da genellikle 30 – 40 yaş arası fazla görülür. Kesilme (menopoz) döneminden sonra pek görünmez. Hatta o zamana kadar mevcut ur menopoz döneminde ufalmaya erimeye başlar. 
Belirtileri 
Rahimde ur meydana gelmesi şu belirtilerle kendini belli eder: 
1)      Regl kanmaları eskiden 4 – 5 gün sürerken son aylarda bu 6 – 7 gün sürer ve akan kan miktarı eskisine nazaran daha fazla olur. Veya,
2)      İki regl arası günlerde kanamalar görülür, veya,
3)      Yine regl arası günlerde beyaz akıntı veya gül rengi akıntı olur. (Yalnız regl kanamalarının uzun sürmesi veya iki regl arası günlerdeki kanama : Rahim kanseri, yumurtalık ve rahimdeki şişmeler ve kan hücümundan düşük veya kürtaj sonunda içeride parça kalması halinde de olabilir, bunu doktorlar rahatça tesbit eder.) 
Zamanla ur büyüdükçe aşağıdaki belirtiler hissedilmeye başlanır: 
4)      Vücudun alt tarafında makatla ud yeri arasında baskı ve ağırlık hissedilir.
5)      Bu kısımda zaman zaman ağrı olur ve bu ağrı kalçalara doğru yayılır.
6)      Ur zamanla daha da irileşirse karın şişer. Büyüyen ur o civardaki organlara baskı yapar, bunu sonucu:
7)      Bacak toplardamarlarını bastırarak bacaklarda şişmelere neden olur.
8)      Ana sinirleri sıkıştırarak makattan topuğa kadar siyatik sinirinin ağrımasına sebep olur.
9)      Kalın bağırsağa baskı yaparak kabızlığa neden olur.
10)  Mesaneyi bastırır ve idrar borusunu sıkıştırarak işemeyi sık sık ve azar azar yaptırmaya sebep olur.
11)  Bazen bu zararsız rahim uru kanser uruna çevirir ve hastanın hayatını tehlikeye sokar. 
Doktorlar el ultrason ve röntgen muayenesi ile ve laboratuar tetkikleriyle rahim urunu tesbit eder ve tedavisine geçer. 
Sebebi 
Rahim urunun olmasında çeşitli faktörler bir arada etki eder. Bu çeşitli iç ve dış etkenler vücutta çeşitli artık maddelerini ve zehirlerin birikmesine ve vücudun zayıf yerlerinde toplanmasına ve orada ur polip vb. arızaların doğmasına neden olur. 
Rahimde ur mikropların etkisiyle meydana gelmiş bir rahatsızlık değildir. Rahmin iç ve dış kısmında zayıf kalan kısımlarda pislikler ve zehirli maddeler birikerek orada yuvarlak ve yumuşak şişkinliklerin doğmasına sebep olurlar. 
Bazı kadınlarda doğuştan yada sonraki etkenlerle rahim zayıf kalabilir. Kan dolaşımının fazla olduğu rahimde zayıf noktalarda zehirlerin ve pisliklerin etkisiyle bu nevi urlar şişlikler meydana gelir. 
Rahimi zayıf düşüren ve dolayısıyla onda ur veya benzeri rahatsızlıkların doğmasına neden olan iç ve dış etkenleri şöyle sıralayabiliriz: 
1)      Tüm organların ve bu arada rahmin güçlü kalabilmesi ve sağlığını koruyabilmesi için dengeli ve yeter beslenmesi gerekir. Beslenmeye önem vermeyen bilhasa vitamin ve minerallerce fakir yiyecekleri çok yiyende rahim zayıf düşer bunlarda ur çok olur.
2)      Vücutta fazla zararlı madde bırakan sigara alkol, kahve, içenlerde pastırma sucuk sakatat, bayat yiyecekleri çok yiyenlerde diğer hastalılar yanında rahim uruda çok olur.
3)      Havası rutubetli, pis, ışık almayan yerlerde çalışan veya oturan kadınlarda kan yeterince temizlenemez dolayısıyla her nevi hastalık bunlarda da çok görülür.
4)      Çeşitli nedenlerle sinir sistemi bozuklukları olanlarda (geçimsizlik, kıskançlık, cinsel tatminsizlik, bekarlık, çocuksuzluk ekonomik sıkıntılar) tüm salgı sistemini bozar dolayısıyla vücutta genel bir zayıflık güçsüzlük doğar. Bu gibi hanımlarda rahim uru fazla görünür. Bunlar iyi ve dengeli beslenmelerde yediklerinden tam yararlanamaz ve vücutları dayanıksız kalarak çeşitli hastalıklara ve bu arada rahim uruna çok tutulurlar. 
5)      POLİP 
Rahim içinde meydana gelen saplı ura polip denir. Regl dışı kanamalarla kendini beli eder daha ziyade hormon dengesizliği ve cinsel tatminsizlikle meydana gelir.  
Menopoz dönemine girince bazen bunlar erir gider bazı hallerde doktorlarca ufak bir operasyonla alınabilirler. 
6)      RAHİM İLTİHAPLANMASI 
Rahim alttan ve üsten kapalıdır ve bu nedenle kolay kolay mikroplar giremez ama kan ile veya bazı arızalar sonucu mikroplar bazen rahme kadar ulaşır ve onun iç yüzeyini iltihaplandırabilir. 
-         Bazı cinsel hastalıklara (bel soğukluğu) yakalanma;
-         Doğum ve düşük sonrası enfeksiyonlar;
-         Kürtaj sonrası olacak enfeksiyonlar;
-         Yeterli ve dengeli beslenmeyenlerde tüm organlar zayıf ve dayanıksız kalır ve en ufak şeyde hastalanabilir.
-         Kanı zehirleyen sigara çalışma veya oturma yerinin havasının pisliği, kabızlık, çürük diş, bademcik, apandisit gibi nedenleri olanlarda da kanda mikrop çoğalır ve bunlar rahime kadar ulaşarak onu hastalandırabilirler. 
Belirtileri 
-         Hasta karnın alt tarafında bir ağırlık hisseder. Rahimde ağrı olur ve bu ağrı böbreklere kasıklara ve kalçalara doğru yayılır ve ayrıca hasta sık sık işeme ihtiyacı duyar ve ateşi yükselir.
-         Doktor vulvadan rahim ağzına bakınca, rahim ağzında yapışkan beyaz bir sıvı görür hastalık eskidikçe bu sıvı koyu ve irinli bir hal alır bu akıntı zamanla vajinadan dışarı akmaya başlar.
-         Rahim ağzı kızarmıştır.
-         Tedavi geçikirse hastalık yumurta kanallarına ve yumurtalıklara kadar geçer ve zamanla kısırlığa neden olabilir. 
7)      RAHİM KANSERİ 
Rahim kanseri önemli bir konudur ve oluş nedenleri ile tedavi yöntemleri iyi bilinirse kurtulunur. 
8)      YUMURTALIK KİSTİ 
Kadının regl’leri gayri muntazam olmaya başlar. Bazen yumurtlamanın olmadığı görülür (sıcaklık grafiği ile bu tespit olunabilinir). 
Röntgen muayenesinde yumurtalığının biri veya her ikisi üzerinde çok sayıda veya 1 tane yuvarlak ur görülür. 
Yumurtalıkta kistin oluşmasında regl düzensizliği ağrı oluşu, yumurtalık iltihaplanması, hormon dengesizliği gibi nedenler rol oynar. 
9)      YUMURTA KANALLARI İLTİHAPLANMASI 
Sebebi 
Rahim iltihabı yapan mikroplar yumurta kanallarını da iltihaplandırırlar. Aynı şekilde verem mikropları da yumurta kanallarının en büyük düşmanıdır. Çocukluk veya gençlik devresinde verem geçiren kızlar için en büyük tehlikelerden biri yumurta kanlarlının verem mikrobunca iltihaplanıp tıkanması ve sonunda kısır kalmalarıdır. Her nevi yumurta kanalı iltihabı vakit geçirmeden tedavi edilmelidir. Aksi halde ileride kısırlığa neden olabilir. Bazen yumurta kanallı iltihabı eskir ve oradan karın zarına geçer peritonite sebep olabilir. 
Kanalları iltihaplandıran mikroplar her zaman vücut içerisinde bulunabilir. Vücudu ve kanı etkileyen etkenler, çeşitli organların koruma gücünü azaltır ve en ufak şeyde bu mikroplar organları hastalandırır. 
Aşırı sigara, kahve, alkol, peklik, uykusuzluk, bedene ve beynen fazla çalışma dengeli ve yeterli beslenmeme yeterince çiğ sebze ve meyve yememe kansızlık gibi nedenler vücudu zayıf düşürü ve kolay hastalanmalara sebep olur. 
Belirtisi 
Yumurta kanalarından birinin veya her ikisinin birden iltihaplanması: 
-         kasıklarda karnın alt tarafında veya her iki tarafında birden kuvvetli bir ağrı sancı, şişkinlik bulantı kusma hissedilir. Hafif ateş ve kalp atışınta artma olur. Bu ağrının regllerle ilgisi yoktur ağrı sürekli devam eder gider.
-         Yumurta kanalı iltihabı olan kadınlar cinsel temasta acı duyar bu nedenle cinsel temas istemezler ve onlara zevk değil acı verir.
-         Doktorlar röntgenle kanalların hangisinin tıkalı olduğunu tesbit ederler.
 10)  YUMURTALIK VE YUMURTA HUNİSİ İLTİHAPLANMASI 
Yumurtalık kadınların en mühim cinsel organıdır. Yumurtalıksız kadın kadın olmaz. Hormonları ile cinsel yaşamı sağlar. Yumurtalık hayli garantili muhafaza altına alınmıştır buna rağmen çeşitli etmenlerle hastalanabilir. En önemli hastalığı İLTİHAPLANMASIDIR. 
Sebebi 
-         Döl yatağı (vajina) veya rahimin hastalanması ve mikropların oradan yumurta kanallarına ve yumurtalıklara kadar geçmesi.
-         Kasıkların fazla üşümesi soğuk mevsimlerde ince giyinme, soğuk denizde uzun süre kalma veya ıslak mayo ile oturma vs.
-         Süreğen bir apandisite mikroplar yakınındaki yumurtalıklara geçebilir.
-         Çocuk düşürme.
-         Karnın alt kısmında, kasıklarda kan dolaşımının yavaş olması gibi nedenlerden yumurtalıklar hastalanabilir.

Belirtisi 
-         Yumurtalıkları iltihaplanan bir kadın otururken, kalkarken, sağa sola dönerken yani vücut hareketi yaparken karnın alt kısmında bir ağrı hisseder.
-         Cinsel temas sırasında kadın fazla ağrı duyar bu yüzden cinsel temastan kaçınır.
-         Beyaz akıntı olur ve bu akıntı zamanla irine karışık gelir.
-         Kadında çalışmaya karşı isteksizlik olur.
-         Bedeni ve ruhi tükenme ve bezginlik belirir.
-         Yumurtalık normal çalışmaz ve yeterli follikülin hormonu vermez bu durum kadının sinirlerini bozar.zamanla yaşam istek ve gücünü kaybeder. Bu birinci derecedeki bozukluklar kadında zamanla aşağıdaki ikince derce bozuklukların doğmasına sebep olur:
-         Vajinada yeterli süt asidi meydana gelmez, dolayısıyla vajina mikroplara karşı korunamaz olur orada zararlı mikroplar üreyerek beyaz akıntıya sebep olur.
-         Karın kasları katılaşır ve sertleşir.
-         Bu arada yumurtalıkların yeterince çalışmaması merkez hipofiz bezesini etkiler bu beze sürekli uyartı yapmak zorunda kalır bu uyartı tiroid bezinide etkiler ve bu beze normalin üzerinde çalışmaya başlar bunun sonucu:
·        Baş ağrısı,
·        Karnın alt kısmında ağrılar,
·        Barsaklarda şişlik ve kramplar meydana gelir.
-         Regller gayrimuntazam ve ağrılı acılı olmaya başlar.
-         Kadında kısırlık baş gösterir, hamile kalamaz olur.

V – REGL BOZUKLUKLARI 
REGL YOKLUĞU 
Regl yokluğu iki şekilde olur. 
-         Bluğ çağına gelince 13-14 yaşında regl görülmez. Buna primer regl yokluğu denir daha çok rahmin ve yumurtalıkların gelişmemesinden çocuksu kalmasında olur. Bazı kızlarda da rahim eğridir ondan olabilir.
-         Birde olup gelirken genç ve orta yaşlarda regl kesilir. Buna sekonder regl yokluğu denir. Bunun sebebi:
·        Hamile kalmış olmaktan,
·        Genellikle ruhsal sıkıntı şok korku ve ağır üzüntüden olabilir. Nitekim 2. Dünya harbi sırasında Avrupa’da pek çok kadında regl kesilmesi olmuştur, harp bittikten sonra yıllarca bu korkunun etkisiyle reglleri olmamıştır.
·        Rahim ve yumurtalıkların üşütülmesi regli kesebilir.
·        Yaşamdaki bir değişiklik, başka il veya bir ülkeye gitme, çalışma hayatına atılma gibi nedenler.
·        Uzun süren oruçlar perhizler vücudu zayıf düşürü ve regl kesilir.
·        Kansızlıktan yumurtalıkların zayıf düşmesinden az hormon vermesinden.
·        Ateşli bir hastalıktan bazı ilaçlardan.
·        Beslenme yetersizliğinden veya dengesizliğinden .

Sekonder nedenlerden olup genel reglin kesilmesi o kadında: 
·        Sıcaklığın yükselmesi (bilhassa geceleri yanar),
·        Baş dönmesi, baş ağrısı,
·        Sık sık burun kanaması,
·        Kalçalar arasında ağır ağrıya neden olur. 
Regl’in normal olması o kadının tümüyle sağlıklı olduğunu gösterir. 
Regl kadınların sağlığını gösteren bir barometre sayılır. Regller ağrısız acısız ve zamanında olmuyorsa sebebi bulunup giderilmelidir. 
REGL’İN FAZLA KANAMA YAPMASI 
Regl normal olarak 4 gün sürmekte ve kanama da belirli miktarlarda olur. Bazı hanımlar bluğa girmelerinden itibaren her ayki reglleri fazla kanamalı olur ve onları kansız halsiz bırakır. 
Bazılarında da regl kanamaları fazla olup gelirken, orta veya ileri yaşlarda bazı hastalanmalar veya hormon değişiklikleri sonucu regl kanamaları fazla olmaya başlar. Bu rahatsızlıklar sonucu 4 gün süren regl daha uzun süre 5-6 gün devam eder ve gelen kan fazla olur. Bu da o kadını çok sarsar. 
Sonradan regli bu hale getiren en önemli hastalıklar:
-         Rahimde Adi Ur meydana gelmesinden;
-         Rahimde kanser oluşmasından;
-         Rahmin iltihaplanmasından;
-         Herhangi bir nedenle Follikülin hormonunun normalden fazla olmasından ileri gelebilir. Bu sebeple önemlidir. Regl kanamasının fazlalığı yada iki regl günleri arasındaki kanamalar bu hastalıklardan varlığın birini işaret edebilir. Önemle üzerinde durmalıdır. Daha küçük yaştan beri fazla olup genel regl kanamaları ayrı bir konudur, vücut artık ona alışmıştır ancak yaş ilerledikçe buda zararlı olmaya başlayabilir orta ve ileri yaşlarda aşırı regl kanamaları dikkatle takip edilmeli ve nedeni bulunup giderilmelidir. 
Not: Fazla kanaması olanlar Aspirin ve benzeri kanamayı artırıcı ilaçlar almamalıdırlar. 
AĞRILI VE GÜÇ REGL 
Regller normal olarak ağrısız  sancısız olmalıdır. Fakat bazı nedenlerle bazı kız ve kadınlarda reglden 1 – 2 gün önce başlamak ve regl süresince devam eden: 
-         Rahimde ve iki kalça arasında ağrı ve sızı olur.
-         Bazı kadınlarda regl ağrısız olup giderken, rahim veya yumurta kanalında meydana gelen iltihaplanma sonucu regller ağrılı sancılı olmaya başlar.
-         Bazı kadınlarda ilk cinsel temastan sonra iltihap geçirirler ondan sonra reglleri ağrılı olmaya başlar.
-         Bluğ çağına girişten beri reglleri ağrılı acılı olanlardan rahimde eğiklik vardır. Ondan ağrı yapar.
-         Hormon dengesizliği ve azlığından da regl ağrılı sancılı olabilir.
-         Normal olup giderken bazı vitamin ve mineraller yetersizliği regl ağrılarının olmasına sebep olur.

Belirtileri 
Güç ve ağrılı regl sadece kasıklarda ağrı ve sancı yapmakla kalmaz aşağıdaki belirtilerde getirir:

-         Karaciğerde ağrı,
-         Peklik çekilir,
-         Regl öncesi-sonrası-sırasında ağrı baş ağrısı,
-         Kasıklarda ve arkada iki kalça arasında ağrı olur,
-         Regl normal olarak 4 gün sürer bazı kadınlarda 5 – 6 gün sürer,
-         Bazı kadınlarda gelen kan içerisinde irili ufaklı pıhtılar görülür, 
Zamanımızda ki olanaklarla tüm bu anormallikler giderilebilir ve giderilmelidir de. 
Karaciğerimizin vücudumuzda çok önemli bir yeri vardır. Bunlar arasında kadın ve erkek cinsel bezelerinin (yumurtalık ve husyelerin) normal çalışmalarına yardım eder. Yumurtalık genellikle miktar follikülin (Oestrogen) hormonu salgılaması için yumurtalıklara gerekli maddeleri sağlar ve işi biten hormonları da toplayıp onları parçalar.  
Kadınlarda regller önemli B vitaminleri ve bilhassa B6 vitamini eksikliği yaratır. Bu nedenle regl’den birkaç gün önce ve regl süresi günlerince B vitaminleri grubu, regl sırasındaki tansiyon yükselmesini ve diğer rahatsızlıkları giderir. 
Bu süre zarfında karaciğer yeterince B vitaminleri ve proteince beslenirse regl sırasında açıkta kalan ve rahatsızlıklara neden olan hormonları alır, parçalar ve rahatsızlıkları önler.

VII – MENOPOZ (KESİLME) DÖNEMİ 
Kadınlar genellikle 45 – 50 yaşına doğru kesilme dönemine giriler. Bu yeni devrede kadında bedeni ve ruhi çok değişiklikler olur. Kesilme dönemi yaşı çeşitli şartlara göre değişir. Çin ve diğer uzak doğu ülkelerinde 70 yaşından sonra kesilir ve o zamana kadar doğum yapabilir. 
Kesilme dönemine girince yumurtlama ve dolayısıyla regl kanarlı kesilir yumurtlama ile ilgili çeşitli hormon salgıları duru ve azalır. 
Kesilme dönemi yani yumurtalıkların duraklama devresine girmesi karşısında hipofiz bezi onu uyarmak için çalışır fakat bu yumurtalıktan ziyade Tiroid ve böbreküstü bezlerin uyartılmasına sebep olur. 
Bu dönemdeki hipofiz bezesinin uyartılması tiroid bezi tepkisi her kadına göre değişir. 
-         Eğer Tiroid bezi fazla çalışırsa o kadında:
·        zayıflama olur,
·        öfkeli ve heyecanlı bir tip halini alır,
·        kalp atışı anormalleşir ve artar,
·        zaman zaman ateş nöbeti gelir,

-         Tiroid bezi az çalışırsa:
·        kadın şişmanlar (ekseri kadın menopoz da bu yüzden şişmanlar).
·        Fazla üşüme olur.
·        Vücudun kaslarında ve oynak yerlerinde romatizma ağrıları başlar. 
Hipofiz bezesinin uyartısı sonucu böbreküstü bezeleri daha fazla çalışmaya başlar ve bunlar kadın vücuduna erkeklik hormonu verirler. Böylece menopoza giren kadın erkek huyları olmaya, evde otorite olmak isteğine düşer. 
Ayrıca: vücutta menopoz dönemindeki hormon dengesinin bozulması sonuçu: 
·        Tansiyon yükselir.
·        Kanda şeker artar.
·        Çarpıntı, ateş nöbeti gelir.
·        El ve ayakta titremeler olur.
·        Hazım zorluğu ve peklik ortaya çıkar.
·        Genel bir uyuşukluk ve peklik görülür.

A – KESİLMENİN NORMAL SEYRİ

a)      Regl Durumu:

Kesilmenin en belirgin durumu regl olmamaya başlanmasıdır. İlk önceleri regl kanmaları azalır, zamanla hiç kan gelmez olur. Regller bazı kadınlarda seyrek ve düzensiz olmaya başlar. Hatta bazı kadınlar yılda iki defa regl görmeye başlar. Kesilme normal olarak 12 – 24 ay sürebilir. Bazı kadınlarda kan yerine beyaz akıntı gelmeye başlar. 
Bazı kadınlar kesildikten 1 – 2 yıl sonra yeniden kan görmeye başlar. Bunlar: rahim uru rahim iltihabı veya rahim kanserinden şüphe etmeli hemen doktora girmelidir.

b)      Cinsel Organdaki Değişmeler: 
Kesilme sırasında rahime ve yumurtalıklara fazla kan gelir bu da oralarda kaşıntıya neden olur.

c)      Bedensel Değişmeler: 
Kesilme döneminde kadınların çoğu şişmanlar. Memeler büyür. Baldır ve kalçalar yağlanır. Ense ve çene altı şişmanlar. Ses kalınlaşır. Bakışlar matlaşır. Bazı kadınlarda seyrek bıyıklar türer. Kol ve bacaklarda sert kıllar çıkar.

d)      Nöbet Gelmesi: 
Kesilme döneminde ara sıra yüz ve boynu ateş basar, terler. Bazılarında nöbet tüm vücuda gelir nöbet seyrek veya sık olabilir.

B – KESİLMENİN NEDEN OLDUĞU RAHATSIZLIKLAR 
Yukarıdaki rahatsızlıklardan başka bazı kadınlarda aşağıdaki rahatsızlıklarda belirir.

a)      Rahim Kanamaları: 
Menopozda hormon dengesizliğinden regl günleri ve iki regl arası kanamalar fazla olabilir. Sık sık ve bol kan gelmesi normal sayılmaz, doktora görünmelidir.

b)      Rahim Uru: 
Genellikle kesilme döneminden önce rahimde ur oluşabilir ve bu, kadını pek rahatsız etmeyebilir ama kesilme dönemine girince ur büyür. Bu pek korkutucu değilidir ama yanlış müdahalede bulunulursa bu adi ur kansere dönüşebilir.

c)      Meme Uru: 
Kesilme döneminde memeler dikkatle takip edilmelidir. Bu devredeki fazla follikülin hormonu göğüslere kan hücumuna ve düğümlenmeler kiste sebep olur. Meme urları her zaman kansere dönüşmez ama bir tehlike vardır. Aşırı meme ağrılarında doktora gitmelidir. Fazla follikülin memelerden sarı yapışkan sıvının gelmesine neden olabilir.

d)      Kansızlık: 
Menopoz dönemindeki sık ve fazla kanamalar kadını kansız bırakır. Kansızlık sonuçu hazımsızlık da başlar. Kansızlık çarpıntıya ve sinir bozukluklarına de neden olur.
e)      Diğer Kanamalar: 
Menopoz döneminde bazı kadınlarda hemoroid burun mide akciğer memelerde de kanamalar olabilir. Özellikle tansiyonu yüksek olanlarda görülür.

f)       Tansiyon: 
Menopoz dönemi süresince kadınların bazı kadınların tansiyonu yükselir ve bazı rahatsızlıklara sebep olur.

g)      Kalp Rahatsızlıkları: 
Menopoz döneminde kalp atışları zaman zaman yavaşlar veya hızlanır kalp ağrıları ve kalp yetersizlikleri meydana gelir. Eskiden kalp rahatsızlığı varsa bu daha artar.

h)      Toplar Damar Arızaları: 
Menopoz döneminde hemoroid ve vairs azgınlaşır ve artar.

i)        Kemik ve Eklemlerdeki Değişiklikler: 
Menopoz döneminde yeterli kalsiyum alınamaz. Eklemlerde romatizma ağrıları artar veya meydana gelir. Omuz başlarında dayanılmaz ağrılar olur. Kol ve bacaklarda kesiklik meydana gelir. Omurilikte disk kaymaları meydana gelir.

j)        Şeker Hastalığı: 
Pek çok kadında kesilme döneminde şeker hastalığı meydana gelir. Bu şekilde meydana gelen şeker hastalığında kadının diş etlerinde devamlı yanma dişlerde çürüme ağızda kuruluk, gözde vakitsiz katarakt, kaşıntı, egzama, boyunda şişme ve çıban hasıl olur. 
Kadınlarda genellikle 45 – 50 yaşında şekere tutulma bu yüzden fazla olur. Şişmanlarda şeker daha çok olur.

i) Şişmanlık:
Kesilme döneminde kadınlar oburlaşır, ayrıca ağrıları nedenliyle hareket azalır ve vücut yağlanır.

m) Salgı Bezleri Hastalıkları: 
Cinsel hormondaki dengesizlik diğer bezelerinde çalışmasını alt üst eder zincirlemeye bozukluklara yol açar.

Böbreküstü Bezesi ve Erkeklik: 
Kesilme döneminde böbrek üstü bezlerin fazla çalışması kadında bazı erkeklik belirtilerinin doğmasına neden olabilir. Bazı kadınlarda bu değişme çok fazla olur, bıyık sakal çıkar, ses kalınlaşır. Erkek tavrı almaya başlar. Bazıları hatta cinsel yönden erkek gibi davranmaya başlar ve kadınlara sataşır.

Tiroid Hastalıkları: 
Kesilme döneminde bu bezenin çalışması artar bunun sonucu kadında Basedow hastalığı meydana gelebilir veya tersine bazı ender kadınlarda da tiroid bezi az çalışır, bunu sonucu: 
-         sürekli uyma isteği fakat derin bir uykuya dalamama.
-         Uyuşukluk, hantallık.
-         Bedeni ve ruhi bitkinlik meydana gelir. Zamanla bu rahatsızlıklar o kadında yerleşir deri kurur, yüzün ve vücudun çeşitli yerlerinde deri altında su toplanır ve ödemler meydana gelir kadının yüzü büyüyerek güzelliğini kaybeder. Yüzdeki şişlik zaman vücudun diğer yerine de girer ve kadında ruhsal bozulmalara neden olur. 
Tiroid bezinin az çalışması ve bunun belirtileri şahsa göre değişir. 
C – KESİLME DÖNEMİ (MENOPOZ) RAHATSIZLIKLARININ TEDAVİSİ VE HAFİFLETİLMESİ 
Kesilme eninde sonunda olacaktır ama gerek bunu geçiktirmek gerekse çeşitli rahatsızlıklara meydan vermeden olmasını sağlamak üzere çeşitli çarelere başvurulu ve bunların çok faydası vardır. İşi kendine haline bırakıp bir sürü rahatsızlığa düşmek doğru değildir. 
a)      Hormon Tedavileri: 
Kesilme dönemindeki hormon dengesizliğini gidermek için bazen dışarıdan hormon verilir. Bu durum kesilme döneminin uzamasına yol açar. Eğer ay halinin kesilmesi önemli rahatsızlıklar yaratmıyorsa dışarıdan hormon vermeye lüzum yoktur. 
Ayrıca menopoz dönemindeki sinir bozukluklarını giderme veya hafifletme için rahatlatıcı ilaç verilmesi de hatalıdır. Zamanla bunlara alışkanlık doğar. Zamanla daha yüksek dozda alma alışkanlığı doğar, bu ise kadının sinirlerini iyice harap eder. 
40 yaşından sonra hormon ve bilhassa dışarıdan Follikülin hormonu verilmesinin diğer bir mahsuru da KANSERE yol açabilmesidir. Zira uzunca bir süre follikülin hormonu tedavisi gören kadınlarda rahim kanseri çok olur. Hasta önceleri biraz rahatlık hisseder ama sonraları iki regl arası kanamalar görülür bu sefer bunu tedavi için kadına erkeklik hormonu verilir bu halde de rahimde ur teşekkülü hızlanır. Hormon verilmesi mütehassıs hekimlerce ve az miktarda yapılmalıdır. 
Menopoz döneminde terlemeyi azaltmak için de erkeklik hormonu verilir bu da hatalı olur. Kadında çeşitli erkeklik belirtileri doğmasına neden olur.

b)      Sağlık Kaideleri ve Tabii Tedavi Çareleri: 
·        Nöbet Gelmesine Karşı:
Menopozda hanımları en fazla rahatsız eden ve onlara kesilmekte olduğunu hatırlatan TER BASMASIDIR. İngiltere’de yapılan çalışmalara göre menopoz döneminde muntazaman E vitamini alınırsa veya bu vitamine havi yiyecekler yenirse A, B1, D ve F vitaminleri de 40 yaşından sonra yeterli miktarda alınırsa, menopoz daha geç yaşlarda başlar ve menopoz rahatsızlıkları hafif atlatılır. 
Menopoz zamanındaki çeşitli rahatsızlıkları hafifletmek için şifalı bitkilerde çok fayda vardır. 
Diet: 
·        Yemek sırasında su ve bira gibi sulu şeyler içilmemelidir.
·        Et balık ve sebze yemekleri suda haşlanmalıdır.
·        Fazla yağ ve yağlı yiyecekler yenmemeli, yağlı süt, pastırma sucuk yasak.
·        Bol çiğ sebze ve meyve.
·        Maden suyu.
·        Peklik olmamalı, varsa hemen giderilmeli.
·        Aşırı yemek, çay, kahve, alkol, tuz, hamur işleri yasak. 

VIII – DÜZENLİ CİNSEL YAŞAM 
CİNSEL SOĞUKLUK 
Kadınlarda cinsel soğukluk denilince: kadın cinsel temas isteğinde bulunmaması veya zevk almaması anlaşılır. 
Cinsel soğukluğun çeşitli nedenleri vardır: 
1)      En baş ve çoğunlukla rastlanılan sebep: Kadın erkek arasında büyük yaş farkı olması ve erkeğin cinsel organının yeterince dikleşmemesi, böylece kadına yeterince zevk vermemesinden olur. Bazen de erkek kadını uyartmasını bilmez daha kadın yeni uyanırken erkek boşalır ve kadın cinsel temastan bişey anlamaz bu nedenle cinsel temasta bulunmak istemez. Erkek ile kadın arasındaki yaş farkı 10 yaştan fazla olmamalı. Herhangi bir nedenle kamış yeterince diklenmiyorsa (iktidarsızlık) bunun düzeltilesi imkanları vardır, çaresine bakılmalıdır. Erkek ve kadın cinsel temasta karşılıklı birbirini tatmine çalışmalıdır, bunun için genellikle görev erkeklere düşer temastan önce hanımı uyartmalıdır.
2)      Kadının bedenen ruhen ve cinsel yönden kocası tarafından beğenilmeme korkusu da kadında soğukluk yaratır. Bu korku evliliğin ilk aylarında çok olur. Sözlülük ve nişanlılık dönemleri bu korkuyu atmaya yarar. Eşler daha birbirini istemeden bedenen ve ruhen anlaşıp birbirini beğeneceklerini kestirmeli. Ondan sonra evlenmeye talip olmalıdır. Evliliğin başında erkek hanımının cinsel temasta karşılıklı birbirini tatmine çalışmalı, bunun için geatılır ve eşler birbirine daha çok yaklaşır.
3)      Kadının hamile kalmaktan korkması da onu cinsel isteksizliğe iter. Genç ve orta yaşlı kadınların gebe kalma en büyük korkularıdır. Ama yaşa ve sağlık durumuna göre her ay kadın ve erkeğin belirli sayıda cinsel temas istekleri olur ve olmalıdır da bedenen ve ruhen sağlıklı kalmaları için bu temasların yerine getirilmesi gerekir. Eşlerden biri buna cevap vermese ailenin dengesi bozulur.
Gebeliği önlemenin çeşitli çareleri vardır onlara başvurulmalıdır.

4)      kocasına karşı kin ve nefret duymada kadında cinsel soğukluk yaratır. Kadının gönlü olmadan istemediği biri ile evlenmesi bunda en baş etkendir. Bunu engellemek içinde her iki taraf kendi rızası ile evlenme olmalıdır.
5)      Bedenen ve ruhen kadının fazla yorgun olması.
6)      Sigara, çay, kahve, alkol, gibi vücuda zarar veren maddelerin fazla kullanılması erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da cinsel isteğin sönmesine neden olur.
7)      Bazı ağrı kesici ilaçların hormonların fazla kullanılması zamanla tüm sinirleri yıpratır ve kadınlarda cinsel soğukluğa neden olur.
8)      Sürekli üzüntü keder ve acılar da tüm sinirleri yıpratır ve dolayısıyla kadında soğukluğa neden olur.
9)      Beslenmedeki dengesizlikler hatalar, yeterli ve dengeli beslenmeme vücutta genel güçsüzlüğe kofluğa cinsel soğukluğa neden olur.

Giderilmesi 
Evlenen bir kadında genç, orta ve ileri yaşlarda cinsel soğukluk görülebilir bu istenmeyen bir olaydır. Zira yuvanın yıkılmadan devamı, her yaşta karı kocanın karşılıklı cinsel isteklerine cevap vermeleriyle kaimdir. Aksi halde araya üçüncü bir kimse girer ve yuvanın saadeti sarsılır, yıkılabilir. 
Gerek başlangıçtaki ve gerekse sonraki yıllardaki cinsel soğukluklar sebebi tespit edilerek giderilebilir. 
Sık sık seyahat etmeli seyahat hem sinirleri dinlendirir hem de cinsel uyanmayı sağlar. 
Kadın bir psikolog doktora giderek soğukluluğunun nedenini çözmeli ve onu gidermenin çarelerini öğrenmelidir. Cinsel temasta her türlü korku bir yana bırakılıp istekli yapılmalıdır.

KADINLARDA AŞIRI CİNSEL İSTEK 
Genç yaşlarda pek çok erkek bir gecede birden fazla cinsel temas isteğinde bulunabilir bu nevi istek genç ve sağlıklı bir kadında da görünebilir. Fakat bu 1 – 2 gece için olabilir. Bir kadında uzun süre günde pek çok defa cinsel istek arzusu duyulması normal birşey değildir. Bu bazı rahatsızlıkların işaretidir.

Sebepleri 
1)      Genellikle kadının erkeği arasında cinsel uyuşmazlık olabilir cinsel temastan kadın bişey anlamaz bunun sonucu cinsel temas isteği devam eder. Bilhassa kocasında BELGEVŞEKLİĞİ, İKTİDARSIZLIK olan kadınlarda bu durum görülür. Bu nevi bir rahatsızlığı olan bir koca cinsel temastan önce el hareketleri ve sözleri ile karısını uyartıp yarı yarıya tatmin etmeli, ondan sonra cinsel temasta bulunmalıdır. En kısa zamanda iktidarsızlık ve belğevşekliği gibi rahatsızlığını giderme yolarına baş vurmalıdır. Bunlar tedavi edilebilir.
2)      Bazen kadın erkek yaş farkı fazla olur ve kadın gereğince cinsel temasta bulunamaz ve onda bir doyumsuzluk meydana gelir.
Genellikle kadındaki cinsel doyumsuzluk yukarıdaki iki ana sebepten ileri gelirse de bazı başka nedenlerden de olabilir, bunlar da şunlardır:

3)      kendi kendini tatmin veya sair nedenle kadının bızırında meydana gelecek aşırı duyarlılık.
4)      Bazı kadınlarda kadınlık hormonun salgılanması çok fazladır, bu kadınlar aşırı istek gösterebilir.
5)        Vulva ve vajina iç yüzeyinde çeşitli hastalanmalar oralarda kaşıntıya neden olur ve dolayısıyla sürekli cinsel isteğe neden olur. Cinsel temas ile vajinanın iç kısmı kaşınmış olur. Fakat bu kaşıntı böylece geçmez.
6)      Rahim kanamaları ve rahim kanseri nedeniyle kadına verilen aşırı erkeklik hormonu da kadınlarda aşırı cinsel temas hissi uyandırı. Hormon verilmesi kesilince zamanla aşırı istek ortadan kalkar.
7)      Yumurtalıklarda kist meydana gelmede kadında aşırı cinsel istek doğurabilir.
8)      Tiroid bezinin veya böbreküstü bezlerinin fazla salgıda bulunmaları da kadında aşırı cinsel temas uyandırı.
9)      Verem hastalarında da cinsel istek çok artar. Hastalık tedavi edilince bu istekleri de kaybolur. Bugün verem tamamen tedavi edilebilmektedir.
10)  Aşırı ve sürekli yorulan kadınlarda, beyindeki kontrol merkezleri de yorulur ve vücudu kontrol edemez hale gelirler, böyle yorgun kadınlarda aşırı cinsel istek doğabilir. Bu nedenle ne bedenen ne beynen fazla yorulmamalıdır.

Tedavi 
Her şeyden önce aşırı cinsel isteği doğuran neden ne ise o tespit edilmeli ve onun tedavisi yapılmalıdır. Bu arada aşağıdaki öneriler genel olarak fayda verir.

-         cinsel filmler, romanlar, resimler bırakılmalı. Uyartıcı yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
-         Aşırı follikülin hormonu salgılaması varsa sarı cisim hormonu ile bu giderilmelidir.
-         Çeşitli nedenlerden morali bozulmuş ve aşırı cinsel isteğe düşmüş kadınlar psikologa giderek tedavi olmalıdır.
-         Şifalı bitkilerle tedavi, çeşitli bitkilerle kadındaki çeşitli nedenlerden doğan aşırı istek tamamen veya kısmen geçirmeye yararlar. Ama bu arada asıl rahatsızlık ne ise onuda tedavisi yapılmalıdır.

Diet: 
Bol kavun salatalık ve marul yemeli.
Yasak: kahve, çay, alkol, sigara, fazla et ve deniz ürünleri, kuru yemişler, acı baharatlar.

IX – GÖĞÜS SAĞLIĞI

MEME UR’U 
Menopoz dönemine doğru memeler dikkatle izlenmelidir. Zira bu dönemde ki hormon dengesizliği memelere kan hücum etmesine ve onların hassaslaşmasına neden olur. Kan hücumu sonucu memelerin içinde düğümlenmeler olur. Bunlar sertleşip kistleri oluşturur. 
Meme urları veya kistleri pek çok kadında olur ve kesilme bitince bunlarda çoğunlukla yok olur. Bazı kadınlarda bu urlar kansere dönüşür. 
Meme içinde meydana gelen kanser urları tek veya gruplar halinde olur ve parmakla bastırılınca ağrı yapar ve sağa sola kaçmaz. 
Menopoz döneminde memelere fazla kan gelmesi sarı bir suyunda akmasına neden olur. 
40 yaşından sonra memelerde hissedilecek en ufak bir sertlik ağrı gibi şeylerde vakit geçirmeden doktora görünmelidir.

MEME KANSERİ 
Meme kanseri çok önelidir. Ne kadar erken teşhis edilirse o kadar kurtulma olanağı vardır. 25 yaşından itibaren genç kızlar ve kadınlar her yıl bir göğüs muayenesinden geçmelidir. Her ne kadar genelikle kadınlarda göğüs kanseri 35 yaşından sonra gözükürse de kanserin başlamasıyla gözükmesi arasında 5 – 6 yıl bazen de daha fazla (10 – 12yıl) zaman geçer ve ondan sonra kanser kendini gösterir.
  
X – KADINLARDA KISIRLIK 
20 – 30 yıl öncesine kadar evli çiftlerin çocuğu olmaması durumunda bundan kadının kusurlu olduğu söylenirdi. Son yıllardaki gelişmelerle evli çiftlerde çocuk olmamasının: 
1/3’ü kadının kusurlu olmasından,
1/3’ü erkeğin kusurlu olmasından, ve
1/3’ü de hem erkek ve hemde kadının kusurlu olmasından ileri gelmektedir. Bu nedenle evli çiftler 1 – 2 yıl içinde çocuk sahibi olmadığı taktirde hem hanım hem bey birlikte muayene olmalıdır. Genelde basit sebeplerden dolayı çocuk olmayabilir bunlar giderilebilir.

Kadının Muayenesi 
Kadınlarda muayene şu sıraya göre başlar:
-         Geçmişin incelenmesi: doğuştan bugüne kadar geçirdiği rahatsızlıkların dinlenmesi.
-         Klinikte cinsel yaşamları ile ilgili tahliler.
-         Muayene.

Kadının Geçmiş Hayatı: 
Doktora gelmeden önce kadın anne baba veya büyük akrabalarından doğuştan bugüne kadar ne gibi rahatsızlıklar ameliyatlar tedaviler gördüğünü tarih sırasına göre yazmalı. 
Geçirilen hastalıklar liste halinde tarihiyle yazılmalı yapılan tedaviler, alınan ilaçlar not edilmeli.

Bilhassa: 
·        Kendinde veya ailesinde belirli veya gizli şeker hastalığı var mı?
·        Hafif veya ağır verem geçirildimi evde veremli var mı idi?
·        Kızamık geçirildimi? Aşı yapıldı mı?

Bunlar not edilmelidir.

Geçirilen ameliyatlardan bilhassa karın ve kasıklarda geçirilmiş ameliyatlar idrar yolarında yapılan ameliyatlar cinsel rahatsızlıklar ve yapılmış tedavileri doktora hatırlatmalı. 
Bu arada karın altındaki organlardan parça alınıp tahlile gönderme olmuşsa varsa filmleri ile birlikte doktora getirilmelidir. 
İlk regl ne zaman kaç yaşında oldu? Bugüne kadar nasıl devam etti? Buda not edilmelidir.  
Bu arada cinsel temaslar hakkında da doktora bilgi verilmeli. Cinsel temaslar kadına bedenen ve ruhen zevk veriyor mu? Gönülsüz ve acı vererek mi oluyor? Zira ruhi etmenlerde kısırlığa neden oluyor. 
Sonra 1. doğum yapılmış da ondan sonra gebelik olmuyorsa evvelki doğum veya düşük sezeryan erken doğum gibi nedenler varsa onlar da doktora bildirilmelidir.

JİNEKOLOJİK MUAYENE 
(Kadın hastalıkları Yönünden Muayene)
Kadın muayenesine aşağıdaki sıraya göre başlanır.

Spekülom ile Muayene

Spekülom doktorların ağız göz ve rahim için baktıkları aynadır. Işığı o kısma vererek görmeyi sağlar. Bu aletle doktor kadının döl yatağını ve rahim ağzını görebilir. Oraları tetkik eder.

Parmak Ucu İle Döl Yatağından Muayene

Muayene edilecek hanım önce küçük apteste çıkarak, mesanesini boşaltmalı sonra doktor döl yatağına parmağını sokarak rahim yumurtalık ve yumurta kanalarına dokunarak onları şekli duruşları ve büyüklüklerini öğrenebilir. 
Genellikle parmak ucu ile muayene bir tecrübe işidir, zira dar bir yerde bulunan organların parmak ucuyla yoklamak büyüklük sertlik ve şekilleri hakkında fikir edinmek zordur, ancak bir ön fikir verir.

SICAKLIK MUAYENESİ

Sıcaklık kontrolü çok basittir fakat çok işe yarar ve kısırlığın tüm problemlerini takibe yarar. Sıcaklık takibi çok şeyi ifade eder. 
Sıcaklık takibi yumurtalıkların çalışmasını incelemeye yarar. Yumurtlamanın döllenmeye uygun zamanların tayini kabil olur. 
Sıcaklık takibi sadece 1 ay değil hamile kalana kadar sürekli takip edilmelidir. 
Doktorun tarif edeceği şekilde günlük sıcaklıklar alınır ve liste halinde yazılır sonucu doktor kıymetlendirir.  
Gerek alçak sıcaklık gerek yüksek sıcaklık her kadında aynı olmayabilir. Bunlar hormon miktarı ile ilgilidir. Bilhassa yüksek kısım progestron hormonu miktarıyla ilgilidir. 
Grafiğin düşük sıcaklı olan kısmı yumurtanın olgunlaşma ve yumurta kanalına düşme dönemidir. Bu dönemdeki sıcaklık kadından kadına ve her kadının sıcaklığı ayarlama kabiliyetine göre değişir. Vücut sıcaklığını Tiroid bezesi ayarlar, bu bezenin de çalışması şahıstan şahısa değişir. Bu nedenle ilk gündeki sabah sıcaklığı bazı kadınlarda 36,5 37,7 C arasında bazı kadınlarda da 36,3 – 36,6 arasında oynar. B kısımdaki yüksekliğin yumurtalık faaliyetiyle hiçbir ilgisi yoktur. 
Bu düşük sıcaklık 1. dönemin süresi de yine bir kadından diğerine değişir. Bu süre normalde 14 gündür ama bazı kadınlarda 12 bazılarında 16 gün sürebilir. Bazı kadınlarda reglin 1. gününe kadar geçen süre 32 gün bile olabilir. Bunun 18 – 20 günü düşük sıcaklık dönemine aittir. Bazı kadınlarda da 2 regl arası normalden kısa; örneğin, 25 gün olabilir. Bunun 11 – 13 günü 1 inci döneme kalan 12 – 14 günü 2 nci döneme aittir. 
Bu sıcaklık grafiği 3 – 4 ay takip edilerek her kadının tahminen ne zaman yumurtlayacağı ve ona göre hangi günlerde cinsel temasın döllenme için isabetli olacağı az çok kestirilebilir. Yalnız reglin muntazam yürüyen kadınlarda bile bazı aylar ruhsal ve bedensel yorgunlukla yumurtlama süresi birkaç gün değişebilir. Kısırlıkta bu konular çok dikkat edilmelidir. 
Aylık sıcaklık oynama olmasa yani 14 – 16. günden sonra sıcaklık artmasa yumurtlamanın olmadığı kısırlığın bundan ileri geldiği anlaşılır. 
(Regl günlerine rağmen yumurta çatlaması olmuyorsa bazı bitki karışımları ile yumurtalıkları güçlendirmek ve zamanı geldiğinde yumurtlamanın olmasını sağlamak kabildir.) 
Yumurta gününden itibaren yükselen sıcaklık 17 gün sonra el’an yüksek olarak devam ediyorsa ve yeni regl olmazsa hamile kalındığına ilk işarettir. Bu bakımdan sıcaklık takibi basit fakat çok faydalı sonuçlar verir. 
CİNSEL TEMAS SONRASI YAPILACAK MUAYENE 
Belirlenen günde yumurtlamanın olduğunu ve zamanında cinsel temas yapıldığını kabul edelim. Ondan sonra erkek spermaları kadının rahim ağzı sıvısına ulaşır ve o sıvı içinde yüzerek rahim içine girerler fakat bazı kadınlarda rahim ağzı sıvısı yeterli veya kaliteli olmaz ve spermalar içeri giremez. Rahim ağzı sıvısı çok önemlidir. Kısırlık çeken kadınların 1/3 ü bu sıvının miktarı ve kalite bakımından yeterli olmayışından ileri gelmektedir. Kısırlık çeken kadınlarda gerekli zamanda yapılan cinsel temastan sonra rahim ağzı sıvısının muayenesi gerekir. 
Sıvının Muayenesi 
Cinsel temastan 12 – 20 saat sonra rahim ağzı sıvısı muayene edilir. Bu muayene ile: 
-         spermalar bu sıvıya kadar gelebilmişler midir?
-         Sıvıya ulaşan spermalar bu sıvı içinde canlı dolaşabiliyorlar mı? Yani sıvı kalite bakımından onlar için elverişli mi? Bunlar anlaşılır bu nedenle cinsel temastan 12 – 20 saat sonra yapılır.

Pratikte Yapılışı 
3 ay arka arkaya sıcaklık grafiği cizilir ve 4 ay yumurtlama tarihi tahmini yapılır edilen günden 1 gün önce rahim ağzı sıvısı tesbiti yapılır. Eşler o gece cinsel temasta bulunmaları ve cinsel temastan sonra kadının vajinasını yıkamaması önerilir. Ayrıca 2 gün cinsel temasta bulunmamaları gerektiği bildirilir. Cinsel temasta bulundukları gecenin ertesi günü kadın masaya yatırılır ve doktor spekülom ile rahim ağzına bakar. Rahim ağzı o gün yumurtlama olacağı için açılmış olması lazım. Aynı zamanda rahim ağzında özel sıvı görülebilir. 
Önce rahim ağzında birikmiş sıvı damlasından az alınıp 1 cam lama konur sonra ince plastik bir boru ile rahim ağzının iç kısmından ufacık bir damla sıvı emilerek çekilir ve 2 nci bir cam lama konur ve her ikisi mikroskopta muayene edilir. 
Mikroskobun görüş alanındaki sıvı içinde 10 – 20 adet hareketli sperma görülürse bu, o rahim ağzı sıvısının normal olduğunu ve spermalar rahime geçmesini sağlayacaktır. Kafi sperma görülmese veya hiç yoksa sıvının vazife görmediği anlaşılır. 
Daha sonra sıvı içindeki spermaların durumu incelenir. Spermalar iyi hareket etmeli ok gibi doğru istikamette gezinmelidirler. Eğer yerinde sayar veya hareketsiz ise sıvı kalitesi bozuktur. Görülen spermaların en az % 50 si normal hareketli olmalıdır. Çok fazla ölü varsa ya sıvı kalitesiz spermalar iyi muhafaza edilmiyor veya spermalar zayıftır.

HİSTEROGRAFİ 
Rahimi ve yumurta kanalarının radyolojik incelenmesidir. Kısırlıkta bu muayene lazımdır. Doktorlar rahim ağzından rahim içine İYOTLU SU şırınga ederler bu su rahim içini doldurur oradan yumurta kanalarına girer ve eğer kanalar açıksa kanalların huni gibi olan ağızlarından iyotlu su çıkar ve damlacıklar şeklinde karın içine damlar. Bu su yavaş yavaş verildikçe radyografi ile suyun nerelere kadar indiğini ekranda takip edilir. Böylece rahim içi ve yumurta kanalları görülebilir. Bu muayene kadına acı ve ağrı vermez yalnız spazmı önlemek üzere ilaçlı su verilmeden yarım saat önce makattan uyuşturucu bir fitil sokulması faydalıdır.

HORMON MİKTARLARI 
Hormon denince: 
-         Yumurtalık hormonları ve
-         İdare merkezi hormonları anlaşılır. 
Kadın cinsel yaşamında rol oynayan çeşitli hormonlar vardır. Bunlar doktorun lüzum göstereceği durumda laboratuarlarca tayin ve takip edilir sonuçları  ilgili doktor kıymetlendirir. Ve kısırlığın bunlarda mı olup olmadığına karar verir ve hormon arızaları düzeltilir.

KISIRLIK SEBEPLERİNİN TETKİKİ 
Evli bir kadının hamile kalmaması durumunda ne gibi bozukluğun olmadığı tespiti için önce şu önemli araştırmalar yapılır. Bu ana araştırmalarla genellikle kısırlıkların %80 % 90 nı sebebi ortaya çıkartılabilir, geri kalan %10 - %20 si de psikolojik veya kalıtsal nedenlerdir. 
Yapılacak ana araştırmalar: 
a)      Sıcaklık Grafiği: 
Sıcaklık grafiği her yerde, her hanımın kendisi tarafından yapılabilir ve bunla: 
-         Yumurtalıkların çalışıp çalışmadığını.
-         Yumurtlama günü.
-         Sarı – cismin varlığı ve çalışma derecesi anlaşılabilir. 
b)      Cinsel Temastan Sonraki Test: 
Bu araştırmada mütehassıs bir doktorca her yerde veya ufak bir laboratuarda yapılabilir. Bu araştırma ile yumurtlama günü rahim ağzındaki sıvının kalitesi ve erkek spermaları için elverişli olup olmadığı incelenir. 
c)      Histerografi
Kadının rahmi ve yumurta kanarlı normal mi? Bunu tesbit için biraz daha imkanları fazla bir hastaneye veya laboratuara kadın hastalıkları mütehassısı doktorla röntgen mütehassısı bit doktor birlikte bu araştırmayı yaparlar.
d)      Hormon Miktarlarının Tespiti: 
Yukarıdaki araştırmalar kısırlığı anlaşılmasına kafi gelmezse bu sefer yumurtlamadan sonraki günlerde kanda ve idrardaki Oestrogen Progesteron ve erkeklik hormonlarının miktarının tespiti gerekir. Bu tespit hormon mütehassısı doktorca hassas tahlil imkanı büyük hastanelerde yapılır. 
·        Diğer Sebepler: 
Rahimin çok ufak olması, rahimde ur olması yumurtalıklarda kist olması da kısırlık nedeni olabilir. 
SPERMALARIN HAREKET ANORMALİKLERİ SONUCU KISIRLIK 
Kadın da, erkek de her yönden sağlıklıdır fakat erkek spermalarının kadın döl yatağı rahim ve yumurta kanallarındaki hareketleri ilerlemeleri normal olmaz ve kadın bu yüzden kısır kalabilir. 
Kadınlardaki bazı ufak tefek nedenlerden olan kısırlıklar hariç tutulursa kadınlardaki kısırlığın: 
%33 yumurta kanaları bozukluğundan,
%33 yumurtalık ve hormon bozukluğundan, ve
%33 ünde spermaların içeride normal yol alamamalarından ileri geldiği görülmüştür. 
Cinsel temas sonucu döl yatağına fışkırtılan spermaların rahim ağzı sıvısına dalmaları ve oradan yüzerek rahim içine girmeleri gerekir bunun için rahim ağzı sıvısı yeterli miktarda olmalı. Bu da yumurtlamadan önceki oestrogen (follikülin) hormonu miktarı ile ilgilidir.  
Rahim ağzı sıvısının yeterince salgılanmaması yumurtalıkların yeterli Oestrogen hormonu vermesine bağlıdır. Bazen de bu hormon yeterli olduğu halde rahim ağzındaki iltihaplanma nedeniyle o kısımda bu sıvıyı çıkaran bezecikler tahrip olabilir. Bu nedenle bu sıvı yeterli veya kaliteli olmayabilir. Cam lam üzerinde hemen hemen her doktarca yapılabilecek muayene ile bu anlaşılabilir. Bozukluk varsa tedavisi kabildir. Eğer rahim ağzı sıvısı tedavi ile düzeltilmese o zaman kocanın sperması doğrudan rahim içine şırınga ile verilerek suni döllenme suretiyle hanım hamile kalabilir. 
BAĞIŞIKLIK KISIRLIĞI 
İnsan vücudu dışarıdan gelen maddeleri kabul etmez, onları atmaya veya onları yok edici salgılar yaparak onları öldürmeye çalışır. Vücuda giren mikroplara karşı korunma böyle yapılır. Aynı şekilde suni takılan kalp veya böbreği vücut kabul etmez ve atmaya çalışır. Bu nedenle ancak yakın akrabaların organları takılarak vücudun atması önlenmeye çalışılır. 
Vücut her hangi bir yerinden giren yabancı maddeyi atmak veya öldürmek için karşı madde meydana getirir. 
Erkeğin spermasını öldürmek için bazı kadınlarda cinsel organlarında antikor meydana gelir. Döl yatağına akıtılan spermalar bu maddenin etkisiyle tamamen toplu halde hareket edemez, durumda kalır. Karı ve koca her yönüyle sağlıklı oldukları halde kadın hamile kalamaz. Bu bağışıklık sonuçu meydana gelen kısırlık pek çok kimse tarafından fark edilmez, sürekli başka nedenler aranır. Bu kısırlık her ailede olmaz. Ama her yönüyle sağlıklı pek çok ailede SEBEBİ BİLİNMEYE KISIRLIK larda çoğunun sebebi budur. 
Bu bağışıklık kısırlığının teşhisi şöyle yapılır: 
Kadın erkek her yönüyle sağlıklıdır. Erkeğin spermogramı normaldir. Kadının rahim ağzı sıvısı yeterlidir. Yumurta gününden 1 gün önce yapılacak cinsel temastan 12 – 20 saat sonra rahim ağzı sıvısında spermaların durumu incelenir. Ayrıca öbür ay rahim ağzı sıvısı ile erkeğin dışarıdan akıtılan menisi cam lam üzerinde birer damla konularak karıştırılır  ve spermaların rahim ağzı sıvısında canlılıkları incelenir. Eğer kadında spermaları öldürücü bir madde meydana gelmişse bu halde rahim ağzı sıvısında spermalar pek yaşıyamaz kısa sürede ölürler bazen bu öldürücü madde rahim üzerinde meydana gelebilir. Böyle bir kısırlık şüphesinde veya teşhisinde yapılacak tedavi: 
Kadın vücudunda meydana gelen bu öldürücü maddenin zamanla yok olmasını beklemekten ibarettir. Zira cinsel temas devam ettikçe kadın vücudunda karşı koyucu madde meydana gelmeside devam edecektir. Yani kadın döl yatağına erkek menisi akıtılması kadında onu yok edici madde meydana getirmeye sevk edecektir. Bu nedenle eşler cinsel temasları sırasında en az 3 – 4 ay PREZERVATİF kullanırlarsa kadının döl yatağına meni akmaz ve bağışıklık maddeside meydana gelmez. Evvelki temaslar sonucu meydana gelen bağışıklık maddeside bu süre zarfında tükenir yok olur. Daha sonraki aylarda tam yumurtlamaya yakın günde prezervatifsiz bir cinsel temasla gebelik sağlanabilir. Ondan önceki cinsel temaslar yine prezervatifle yapılır.

PSİKOLOJİK KISIRLIK   
Kadının tüm cinsel organları sağlıklı olduğu halde, ruhi nedenlerden görevlerini normal yapamaz. Ruhi nedenler bu organların normal çalışmasını engeller. Fransada yapılan araştırmalara göre kadın kısırlıklarının %10 - %20 si psikolojik kısırlıktır. 
Ruhi nedenler 2 şekilde kısırlığa sebep olur: 
1)      Yumurtalığın çalışma düzenini bozarak.
2)      Spermaların rahim ağzı sıvısına ulaşmalarını önleyerek. 
Ruhi bozukluklar sinir krizleri, kıskançlık, şoklar, üzüntüler, korku vb. her nevi sinir sistemini yıpratan nedenler vücuttaki tüm bezlerin bu arada yumurtalıkların çalışma düzenini bozar o zamana kadar olup gelen yumurtalar ya tamamen durur veya seyrekleşir.  
Bu arada yakınlarının ölümü, kaza geçirme, istenmeyen kişi ile evlenme isteksiz cinsel temas gibi sinir yıpratıcı nedenlerden yumurtlamanın durmasına sebep olabilir.

YUMURTALIK HORMONLARI 
Yumurtalıkta meydana gelen follikülin ve Progesteron hormonları bunların eksikliği sonucu kısırlık çeken kadınlara dışardan verilebilmekte ve bu yüzden olan kısırlık giderilebilmektedir. 
Gerekli hormon tipini doktorlar önerir onların önerilerine riayet ederek kullanılmalıdır. 
DİĞER TEDAVİLER 
Cinsel organların bazı kısımlarında iltihaplanmalar olabilir ve bu döllenmeye engel olabilir. Bu iltihaplanmalara karşı etkili antibiyotiklerle tedavi yapılır.  
Rahim ağzı iltihaplanır tariş olabilir veya yırtılabilir. Bu nevi rahim ağzı rahatsızlıkları elektrikle yakmak suretiyle tedavi edilebilir. Yalnız bu tedavi çok dikkatli yapılmalıdır derin ve fazla yakma oradaki salgı bezlerini yok edebilir ve döllenmede önemli görevi olan rahim ağzı sıvısı yeterince salgılanmaz olur.  
Bu arada hipofis bezesinin süt artırıcı merkezinin fazla çalışması PROLACTINE hormonu salgılamasını aksatarak kısırlığa neden olur. Doktorca bu kısırlığın teşhisi yapılıp giderilebilir.
Diğer bazı rahatsızlıklar için tatbik edilen hormonlar da kısırlığı neden olabilir. Trioid bezi yetersizliği, böbrek üstü bezelerinin fazla çalışması gibi. Bunlar da doktorca tespit ve tedavi edilebilir.

SUN’İ DÖLLENME 
Sun’i döllenme: erkek spermalarının kadın rahmine mütehassıs doktorca suni olarak konmasıdır. 
TEDAVİLERDEN SONRA GEBELİĞİN TAKİBİ
 Kısırlık çeken her kadın çeşitli tedavilerden geçtikten sonra haklı olarak “artık hamile kalacak mıyım?” diye sorar.
 Tedavilerden sonra beklenen günde reglin olmayışı yumurtlama olmadı düşüncesini veya hemen hamile kalındı ümidini vermemelidir. Gebe kalınıp kalınmadığı sıcaklık grafiği ile anlaşılır.
 Sıcaklık grafiği ile yumurtalığın çalışması kolayca takip olunabilir:
 -         sıcaklık grafiğinin yüksek kısmı 17 günden fazla devam ederse ve
-         bu sürede regl de olmazsa hamile kalındığına hükmedilerbilir.

GEBELİK SÜRESİNCE UYGULANCAK ESASLAR 
Herhangi bir tedavi ile kısırlığı giderilen kadının hamile kalması beklenir ama bu konuda kati ümitlenmemelidir. Zira çok ince ve hassas olan GEBELİK mevcut arızalar giderilerek sağlanmaya çalışılıyor. 
Tedavi gören kadının durumu nazik olduğu için en ufak başka bir etken açılmış olan ümit yolunu tıkayabilir. Bu nedenle tedaviden sonra hamileliği oldukça garantilemek için hiç olmasa 2 – 3 ay süre için: 
-         Her türlü bedensel yorgunluktan her nevi spordan, yorucu çalışmalardan, uzun süre ayakta durmaktan sarsıcı araba otobüs yolculuklarından aşırı cinsel temastan.
-         Her nevi ruhi gerginlik sinir bozucu olaylardan korkudan korku ve heyecan filmlerinden ve olaylardan sıkıntılardan aile ve komşu, işyeri geçimsizliklerinden uzak kalmalıdır.
 Bu arada aşırı yemek, sigara, alkol, gibi şeylerden kaçınılmalıdır.
 Kısırlık tedavisi gördükten sonra gebe kalanlar gebeliklerinin zoraki sağlandığı durumlarının nazik olduğunu unutmamalı bedeni ve fikri çalışmaların ona göre ayarlamalı ayrıca kadın hastalıkları doktoruna giderek gebeliği normal geçirip geçirmediğini öğrenmelidir. 
Düşüğün önleminin en iyi çaresi: bol bol dinlenmek ve gerekirse hormon verilmesidir. (bunun çeşit ve miktarını doktor tayin eder). 
Bu gebeliğin ilk 3 ay çok naziktir dikkat edilmelidir. 
Günlük hayvani protein   ihtiyacı et, süt, yoğurt, az tuzlu peynir, yumurta (haftada 3 – 4 tane) ile karşılanmalıdır. 
İlk 3 aydan sonra düşük korkusu azalır.

DİĞER DOĞUMLARIN DURUMU 
Herhangi bir kısırlık tedavisi gören kadınların 1. doğumdan sonra durumu ne olabilir. Bazı kadınlarda 2. doğum için yeniden tedavi gerekebilir. Bazılarında da tedaviye lüzum kalmaz. 2., 3. hamilelik kolayca olabilir. Yalnız kısırlık erkek ileri geliyorsa 1. doğumdan sonra problem aynen devam eder.  
Genellikle kısırlık tedavisi gören kadınlar 1. doğumdan sonra hemen yeniden hamile kalırlar. Eğer eşler başka çocuk istemiyorsa garanti korunma çarelerine başvurmalıdır.

GEBELİĞİ SÜRDÜREMEME SEBEPLERİ VE TEDAVİLERİ 
Düşükler 
Sağlıklı veya tedavi görüp de hamile kan bir kadın bazen bu gebeliği sonuna kadar götürüp çocuk doğuramaz. Çocuğunu zamansız düşürür. Gebe kalmaya kalmaktadır, fakat sonu gelmemektedir. Bunun sebep ve tedavileri aşağıda verilmiştir:
 Hakiki ve Yalancı Düşük 
Bir çok kadın regl görmeyince gebe kaldıklarını 2 – 3 ay sonra regl görünce düşük yaptıklarını sanırlar. Böyle arka arkaya düşük yaptığından şikayet eden kadınlar regl germedikleri zaman regl yokluğundan başka gebeliğe ait diğer tahlil ve tespitleri de yaptırmalıdırlar. Böylece hakikaten gebe midirler değil midirler anlaşılmalıdır. 
Hakikaten gebe kaldıktan sonra bunu düşürmesi üzerinde sebebi araştırılır. 
Önce düşük yaptım diyen kadının düşük diye dışarıya çıkan kan ve tortuların doktor tarafından muayene edilerek plasenta (son) var mı yok mu aranmalıdır zira sıcaklık grafiği bazen sarı – cisimdeki bir kist nedeniyle hamilelik varmış gibi gösterir aslında gebelik yoktur.  
Hormon ve Bağışıklık Sonucu Olan Düşükler 
Bazı hanımlarda görülen ve belirli bir neden olmadan meydana gelen düşüklüğün en baş sebebi: 
-         Bir yandan yumurtalıkta meydana gelen hormonlar arasındaki bozukluk dengesizlikten;
-         Diğer yandan bağışıklık yani yabancı bir cisim olan bebek ile anne uyuşmazlığıdır. Dolayısıyla anne bu yabancı cismi atmaya çalışır. 
Sebepsiz yere arka arkaya düşük yapan kadınların yarıdan fazlasında bu 2 sebeptedir. 
Aynı hormon dengesizliği daha önce o kadında kısırlık nedeni olmuş olabilir. Bu tedavi edilip de hamile kalınınca hormon dengesizliği bu sefer düşüğe sebep olma suretiyle kendini gösterir. 
Aynı şekilde bağışıklık kısırlığa sebep olmuştur bu giderilip hamilelik sağlanınca bağışıklık orada kendisini gösterir. 
Dr. Seguy 1970 den bu tarafa gerek hormon dengesizliğinden ve gerekse bağışıklıktan olan düşükleri önlemede önemli başarılar kazanmıştır. Bunun için beyindeki uyarıcı merkezlerin hormonu kullanılmıştır. Bu hipofiz hormonu 2 şey kazandırmaktadır: 
-         Bir yandan sarı – cisim kuvvetlendirerek onun iyi çalışmasının görevini artırır.
-         Yumurtanın bağışıklığa karşı korunmasını sağlar. 
Bu hipofiz hormonunun kullanılmasıyla sebepsiz düşüklerin çoğu önlenmiştir. Eskiden follikülin ve progesteron hormonu vererek düşük önlemeye çalışıyordu fakat sonuç alınamıyordu. 
Arka arkaya düşük olan bir kadında gerek hormon ve gerekse bedeni ve ruhi dinlenme sıcaklık grafiğinde yükselmenin olduğu kısımda 17. günden itibaren başlamalıdır. Yani yumurtlamadan 17 gün sonra regl yoksa ve sıcaklık grafiği yükselmişse hamilelik ihtimali vardır. Hemen hormon tedavisine başlanmalı ve bedeni – ruhi dinlenmeye geçilmelidir.

Kromozom Anormalliğinden Düşükler 
Erkeğin veya kadının kromozom yapısındaki bir anormallik halinde de düşük olabilir. Genetisyen bir doktor  bunu tespit edebilir. Erkekte veya kadında böyle bir anormallik varsa hiç uğraşmamalıdır halen bir çaresi yoktur. 
PSİKOLOJİK NEDENLERDEN DÜŞÜRME 
Ruhi bunalım, sıkıntılar, korku, üzüntü normal yumurtlamayı bozduğu gibi rahim ağzı sıvısını da etkileyebilir. Aynı şekilde döllenmiş yumurtanın bir süre sonra dışarıya atılmasına düşüğe neden olur.
Diğer Sürekli Düşük Sebepleri 
Çok nadir olmakla beraber bazı sebeplerde sürekli düşüğe neden olabilir: 
-         Rahim ağzındaki bozukluk rahmin ufak kalması, miyom ile rahmin daralması rahim yüzeylerinin yapışması gibi nedenlerden de düşük olabilir. Ameliyatlarla bunların bir kısmı düzeltilebilir.
-         Bazı mikropların rahmi hastalandırması da düşüğe neden olabilir. Antibiyotiklerle bu giderilebilir. Bunların dışında çok ender olarak başka nedenlerden de düşük olabilir. Bunlar hastanelerde araştırılır.

ARKA ARKAYA ERKEN DOĞUM YAPMA 
Erken doğum yapma, düşürme kadar korkulu ve zararlı değildir. Erken doğum 6 aydan sonra çocuğun vaktinden önce doğmasıdır. Vakitsiz doğan bu çocuklar daha çok hastanelerde suni odacıklara alınarak gelişmeleri ve yaşamaları sağlanır. 
Erken doğumun çeşitli sebepleri vardır: 
-         Rahim ağzının açık olması veya rahim ağzının zayıf olması.
-         Rahim içi boşluğunun normal olmaması.
-         Bazı hastalıklar (kalp ve böbrek hastalıkları)
-         Anne – bebek kan uyuşmazlığı.
-         Plasenta (son) un çalışma bozukluğu.
-         Ruhi nedenlerden gibi sebeplerden erken doğum olabilir. Bu sebepler var olduğu sürece o kadın arka arkaya erken doğum yapar. 
Bu sebeplerin çoğu doktorca giderilebilir ve erken doğumlar önlenebilir. 

XI – İSTEĞE GÖRE OĞLAN VEYA KIZ ÇOCUĞU SAHİBİ OLMAK 
Bu konu asırlardır insanların arzuladığı şeydir. Bir kızı olanın bir de oğlu olması veya bir oğlu olanın bir de kızı olması isteği doğal bir arzudur. Ama insanlar bugüne kadar bu sırrı çözememişlerdir. 
Fakat son yıllarda bulunan çok hassas alet ve imkanlarla tabiatın bu sırrını çözmek üzere bazı adımlar atılmıştır.
Bugün kati olarak bilinen bir husus şudur:

(çocuğun erkek veya kız olması, erkeğin spermaları ile ilgilidir.) erkeğin spermaları 2 gruptur; bir kısmı erkek bir kısmı kız çocuğu yapacak yapıdadır. Kadının yumurtasının hangi tip sperma döllerse ona göre çocuk ya kız ya oğlan olacaktır. 
Şimdi bu hususu bildikten sonra yapılacak iş veya öne sürülen öneriler: kadının döl yatağına boşaltılan ve oradan rahime geçen ve yumurtaya doğru ilerleyen spermalardan öylesine bir yol hazırlayalım ki oğlan veya kız yapacak spermalar bu yolda ilerleyebilsin böylece istediğimize ulaşalım. 
Erkek veya kız meydana getirecek spermaların hassasiyet derecesi değişiktir kat edilecek yolun çok asit veya bazik olması bunları ayrı derecelerde etkiler. 
Erkek veya kız çocuğu yapacak spermaların ilerlemesine yaradığına bildirilen önerileri aşağıda en son batı mütehassısların kitaplarından naklediyoruz.
Okuyucularımızın kafalarını karıştırmamak için ilmi nedenleri burada vermiyoruz, sadece önerileri pratik taraflarını vermekle yetiniyoruz.
Kadının en fazla gebe kalma ihtimali reglden 13 – 15 gün sonraki cinsel temas ile sağlanır. İşte bu cinsel temastan önce veya sonra bazı basit öneriler yerine getirilmek suretiyle oğlan veya kız çocuğu sahibi olmak kabil olacağı bildiriliyor. 
Yeni evliler veya 2. 3. çocuğu olanlar aşağıdaki önerilerde geçen hususları bir kenara not ederek bir dahaki sefere aynını veya tersini takip etme imkanlarını sağlamalıdırlar. Böylece istediklerine daha iyi yaklaşma imkanı olur.

1 – Dr. Millet’un Önerisi 
“ yukarıda belirtilen tarihte cinsel temastan sonra kadın 2 – 3 gün hep sağ tarafına yatarsa doğacak çocuk erkek olur”. Yani sağ yumurta kanalına giren spermalar oğlan çocuk yapacak yapıda olanlardır. Genellikle eşler karyolanın belirli tarafına yatarlar ve yaşamları hep öyle sürer gider buna dikkat etmeli 1 inci çocukta ne tarafa yattığına iyi dikkat etmeli ve 2. 3. gebelikte aynını veya tersi yöne yatmak suretiyle istedikleri cinsiyette çocuk sahibi olabilirler. İlk çocukta cinsel temastan sonra 2 – 3 gün sürekli sağa yatıp oğlu olmuşsa 2. hamileliği için cinsel temastan sonra 2 – 3 gün sürekli sol tarafa yatmalıdır. 
Örnek: 
“Tanıdığım bir kadının sol yumurtalığı ameliyatla iptal edilmişti bu kadın sağ yumurtalığı ile 7 çocuk doğurdu hepsi erkek idi.” 
“Diğer bir kadının sağ yumurtalığı çalışmıyordu sol taraf sağlamdı 4 kız çocuğu oldu.” 
“ 6 kızı olan bir aile 1 erkekleri olmasını istiyordu bana gelmişlerdi birlikte evlerine gittik ve yatma durumlarını inceledik kadın bir vücut arızası nedeniyle hep soluna yatmakta idi yatağıda ona göre yaptırmıştı. Sağa yatacak bir yatak hazırlattık ve 7. çocuk erkek oldu.” 
Buna ait örnekler çoktur, yeter ki sağ ve sol yumurtalıklar ve yumurta kanalları sağlıklı olsun.

2 – Dr. Regnault’un Önerisi: 
Bu öneri kimyasal esaslara dayanmaktadır en fazla tutulan öneridir. İlmende izahı kabul edilmektedir. 
Kadın vajinası normal olarak asit yapılıdır zira vajinanın sağlıklı kalması vajinadaki faydalı mikropların süt asidi yapıp orayı asit hale getirmesiyle kabil olmaktadır. Ama bu asitliğin kuvvet derecesi kadından kadına değişir bazılarında çok bazılarında ise az kuvvetlidir. 
Kadının vajinasının asitlik derecesi eczanelerden alınacak Turnusol kağıtları ile kolayca anlaşılabilir. Bunu her kadın kendide yapabilir.  
Şimdi vajina asit derecesine göre erkek ve kız çocuğu meydana getirecek spermaların hareket sürati değişiktir. Bundan yararlanarak vajinanın asitlik derecesini ayarlamak değiştirmek suretiyle erkek veya kız çocuğu sahibi olunabilir. Yapılan pek çok tatbikatta % 90 - % 100 müsbet sonuç alınmıştır. 
Vajinası fazla asit olup da gebe kalamayan ineklerin vajinası sodalı su ile yıkandığında ineklerin kısırlığı giderilmiş ve doğan buzağıların hemen tamamı erkek olmuştur. Aynı şey kadınlara tatbik edilmiş içersine biraz yemek sodası katılmış ılık su ile vajina yıkandıktan sonra yapılan cinsel temas kadınlar genellikle oğlan doğurmuştur. 
Regnault’a göre kız çocuğu meydana getirecek spermalar asit, oğlan çocuk meydana getirecek spermalar ise bazik yapıdadır. 
Diğer bir kısım çiftlerde ise: erkeğin sperması çok bazik kadının vajinası da hafif asit ise bunlardan doğacak çocuklar hep oğlan olur. Aksi durumda da kız olur. 
HAMİLELİK ve DOĞUM SONRASI BAKIM ve RAHATSIZLIKLARI 
Giriş 
Gebelik ve doğum denilince pek çok kadın sinirlerinin bozulması vücudun güzelliğini kaybetmesi vakitsiz yaşlanma dişlerin çürümesi ve dökülmesi şeklinde izah ederler. Aslında basit kaidelere uyulursa bu rahatsızlıkların hiç biri korkulduğu gibi olmaz. Bilakis doğum kadını güzelleştirir ve dünyada hiçbir şeye değişmeyeceği bir yavru sahibi eder. 
İnsanlar ve tüm canlılar aleminde hayatın akışı budur. Gebelikte yanlış ve aşırı beslenme hem annenin hemde bebeğin sağlığı için zararlıdır. Doğum zor ve iri doğan bebek sağlıksız olur.  
Yapılan istatistiklere göre hamilelik sırasında proteinli gıdaları ihtiyaca yetecek kadar yiyen onların dışındaki sebze ve meyveyi bol yiyenlerde hamilelik ve doğum çok kolay olmaktadır. Aksine protein fazla sebze meyve az yiyenlerde bebek iri ve sağlıksız doğmaktadır ve bunlarda ölüm oranı yüksek olmaktadır. Yapılan tespitlere göre 2,750 – 3,750 gram arasında doğan çocuklar en sağlıklı olmakta ve ömürlü olmaktadır. Bu nedenle hamile bayanlar asla fazla beslenmeye heves etmemelidirler. 
Annenin dengesiz ve yetersiz beslenmesi bebeğin zeka derecesine de etki eder. Hamilelik süresince ve doğumdan 6 ay sonrasına kadar anne hayvani protein ihtiyacını yeterince alamazsa bebeğin zeka derecesi tam gelişmez ve ileride emsallerinden derslerde ve çalışma hayatında biraz geri kalırlar. 
Hamile ve emzikli annenin kahve, çay, alkol, sigara, içmemesi gerekir. Alkol ve sigara bebeğin sağlığına çok büyük zararlar verir.
İlaçlar, uyartıcılar, kuvvetlendiriciler, vitamin hapları, sinir yatıştırıcılar, uyuşturucular, peklik gidericiler pek kullanılmamalıdır. 
Aşerme 
Aşerme vücutta bazı noksanlıkların olduğunu gösterir ve kadın bazı şeyleri yemek ister. Bazı kadınlar bu dönemdeki kil veya toprak yerler bu onlarda bazı minerallerin eksikliğini gösterir. Bazı kadınlarda aşırı tuzlu şeyler yemek ister bu doğru değildir fazla tuzlu anne ve bebeğin vücudunun su ile şişmesine neden olur. 
Göğüs ve Karın Bakımı 
Hamileliğin son aylarına doğru göğüsler şişer ve hassaslaşır, fakat normal halde ağrı yapmazlar bu aylarda göğüslerin fazla şişmesi ve ağrı yapması aşırı yemekten ve fazla sulu şeyler içmekten olur. Yemekler az sulu ve dengeli olmalı su az içilmelidir. Böylece şişmiş göğüslerde zamanla eski iriliğinde kalır. Bu dönemde göğüslerde apse önlenmeli, bunun için akşamları göğüsler ve civarı ılık su ile duş yapılmalı sonra kurulanıp tatlı badem yağı sürülmeli hafif ovarak masaj yapılmalıdır.
Emzirme 
Doğumdan sonra anne bebek ilişkisi emzirme ile başlar. Bebek emzirilmese memelere süt inmez. Süt az da gelse emzirilmeli, böylece zamanla süt artar. Genellikle 2 – 3 gün sonra normal miktar süt gelmeye başlar. 
Emzirmede 2 noktaya dikkat edilmelidir: 
-         bebek göğse öyle yerleştirmeli ki, bebeğin burnu meme  ile tıkanmamalı. Bebek yatay şekilde kol üzerine yatırılmalı ve meme verilmelidir.
-         Bebek uzun süre meme üzerinde bırakılmamalı 15 – 20 dk emme işi bitirilmelidir. 
Sütün gelmesi için annenin eli ile memelere masaj yapılması boşunadır, memelere sütün gelmesi ve artması için ancak bebeğin emzirmesi gerekir. 
Bebek 15 – 20 dk fazla meme ile temasta kalırsa meme uçları çatlayabilir. 
1 – 2 hafta sabırlı olmalıdır zira süt az gelir ve zamanla artar. Bir çok kadında daha başta yeterli süt gelir. Bebekte bunun tamamını emmez ve göğüs şişebilir.  
Sütü Artırmak İçin 
Süt miktarını artırmak için anne, gazı kaçmış bol maden suyu içmelidir. Anne bol bol süt içmelidir çiğ sebze ve meyve yimelidir. Anne kansız kalmamak için bol siyah üzüm kaynatıp içmeli.

GEBELİĞİN SEBEP OLDUĞU RAHATSIZLIKLAR 
Gebelik kolay bir iş değildir, içerde büyüyen bebek zamanla o civardaki çeşitli organları sıkıştırır kan dolaşımı ve kasların hareketleri kısıtlanır. Bebekte bu rahatsızlıklardan etkilenebilir. Gebeliğin sebep olduğu önemli rahatsızlıklar:

a) Albümin:
- Gebelikte de son aylarda albümin olabilir. Böbrekler tam çalışmadığı için hamile kadında baş ağrısı tansiyon yükselmesi de olabilir. 
Gebelik sonuçu olan albüminde kadının el ve ayakları bacakları göz kapakları şişer burunlara parmak ucu ile basıldığı zaman hamur üzerine basılmış gibi çukurluk meydana gelir. 
Şişman olan ve gebelikte fazla kilo alanlar albümine daha erken başlayabilir ve bunlarda miktar yüksek olabilir. 
Gebeliğin 6. ayından itibaren sık sık idrar muayenesi yaptırarak albümin olup olmadığı takip edilmeli. 
b) Bulantı – Kusma ve Baş Dönmesi:Gebeliğin ilk aylarında anne karnında fazla artık madde birikir ve yeterince dışarı atılamaz annenin sağlığı sarsılır. Bazı kadınlarda bunaltı 4. aya kadar devam eder. Sabah akşam kusmalarına neden olur. 
Gebelikte bunaltı kusma iştahsızlık veya aşırı oburluk bunlar istenmeyen şeylerdir. 
Bazı kadınlarda ki bulantı ve kusmalar onları zayıf düşürü ve içeride bebeğin gelişmesi zayıf kalır. 
9. ayda pek çok kadının iştahı çok artar ve çok yerler bunun sonucunda içeride bebek çok fazla büyür. 
Gebeliğin 6. ayından itibaren bir çok kadında kasnılık görülür, zira gerekli miktarda mineral alamamaktadır. Kandaki akyuvar oranı düşer kasnılık halsiz düşürür.

c) Peklik:

Hamilelikte bebek büyüdükçe o civardaki çeşitli organları ve bu arada hemen yanındaki kalın barsakları bastırarak pekliğe (kabızlığa) neden olur peklik mutlaka önlenmeli veya giderilmeli dışarı çıkmak için karın zorlanmamalıdır. Nazik hamileliklerde zorlama düşüğe bile sebep olabilir. Kanamalara yol açar.

d) Hemoroit – Varis – Ödem:

Hemoroitin olmasında en mühim etkenlerden biri de pekliktir hamilelikte peklik çok olur. Buda hemoroitte ve varise yol açar. 
Hemoroid ve Varis İçin Öneriler: 
-         Bebek büyük veya anne küçük yapılı da  bebek fazla baskı yapıyorsa gebelik korsesi takar.
-         Fazla oturmamalı ve ayakta durmamalı.
-         Peklik varsa hemen giderilmeli.
-         Deniz kenarında dize kadar suya girerek gezinmek çok faydalıdır.
-         Yatakta ayakların altına yastık koyarak yatmalıdır.